Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; nişan nedeni ile kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı bunu kanıtlamalıdır, diğer bir deyişle ispat yükü davalıdadır. Ancak davalının verildiğini kabul etmediği hediyelerin verildiğini ispat yükü kuşkusuz davacıdadır. Dosyadaki bilgilerden, mahkemece dinlenen davalı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgilerinin olmadığı, yalnızca duyduklarını aktardıkları, davacının annesinin ise tanık olarak verdiği yeminsiz beyanında davalının tektaş yüzük ve alyans dışındaki hediyeleri iade etmediğini belirttiği, nişan CD sini inceleyen bilirkişinin ise nişanda davalıya 2 bilezik, 1 tektaş yüzük, 1 künye ve 1 yüzük hediye edildiğini tespit ettiği, davalının kabul ettiği hediyeler ile bilirkişinin tespit ettiği hediyelerin de benzer olduğu anlaşılmaktadır ....

    Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir....

      Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

        Davalı taraf, ziynet eşyalarının davacının bizzat kendisi tarafından alınmadığını savunmuş; mahkemece de; altın ve hediyelerin davacı tarafından davalıya verilmediği, davacının akrabaları tarafından davalıya verildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir. Örf ve adete göre, nişan törenlerinde, takıların, nişanlıların birbirine bizzat takmalarından çok, genelde bir aile büyüğü veya ana-baba veya kardeşlerden biri tarafından takıldığı bir gerçekliktir....

          Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 27.09.2014 tarihinde nişanlandığını; nişan sırasında 8 adet 25 gram bilezik, 1 adet 20 gram bilezik, 1 adet beşi birlik zincir, 1 adet altın, 2 adet çeyrek altın ve 1.170 TL para takıldığını, nişanın bozulduğunu belirterek, nişan hediyelerinin ve paranın aynen iadesine; mümkün olmadığı takdirde 26.500 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Nişan için yapılan masraflar bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. Ziynetler bakımından yapılan istinaf incelemesinde ; Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı v.s. gibi) eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....

            Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir....

              Dava ve karşı dava, nişanın bozulması nedeniyle maddî-manevî tazminat ile hediyelerin geri verilmesi isteminden ibarettir. Davacı-davalı kadın tarafından nişanın bozulması nedeniyle maddî ve manevî tazminat, davalı-davacı erkek tarafından ise nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ile maddî tazminat talep edilmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının nişan sırasında öğrenci olduğunu, müvekkiline herhangi bir hediye almadığını, alınan hediyelerin davacının babası tarafından bizzat alındığını; bu nedenle, davacının dava açma hakkının bulunmadığını belirterek davanın husumetten reddini istemiş; esası bakımından da, nişanın bozulması ile ilgili iddiaların asılsız olduğunu, nişanı bozanın davacı olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "... Davacı ile davalının nişanlı oldukları, nişanlılığın evlenme dışındaki bir sebeple sona erdiği ve davalıya verilen altın takıların, hediyelerin ve nişan masraflarının davacı tarfından davalıya verilmediği, davacının anne ve babası tarafından davalıya verildiği anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar verilmiştir, gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

                TMK 122.maddesinde nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değilse mislen geri verileceğini öngörmüştür. Alışılmış (mutad) hediyeden kasıt giyinmekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Altın ve ziynet eşyası mutad dışı hediyeler olup, iadesi gereken eşyalardandır. Nişan yüzüğü (alyans) ise her nişanda hediye edilen alışılmış (mutad) hediyedir ve bu nedenle iadesi gerekmez. Davacı tarafça talep edilen mutad dışı eşyaların davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediği ispat edilmiştir. 4721 sayılı TMK 120/1. maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacı ile yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır....

                UYAP Entegrasyonu