Hastalıkları bölümünden davacının tedavisine ilişkin tüm evrak istenildiğinde bu durum ortaya çıkacağını, nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratacağını ve menfaat ihlaline neden olacağını ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli olmadığını, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2010 (çrş.)...
Bu hali ile tek başına nişanın bozulması olgusu, manevi tazminata yol açan haksız fiilin eylemi kabul edilmeyecektir. Ayrıca, nişanın bozulması ile oluşan doğal üzüntü ve menfaat ihlalinin tazminat bakımından yeterli görülmesi halinde tazminat yaptırımı tarafları evlenme akdi yapmaya yönelteceğinden, bu durum kişilerin evlenme sözleşmesine ilişkin irade serbestisini ortadan kaldırma sonucunu doğuracaktır. Bu bakımından manevi tamzinat giderimi yerine kişinin evlenme akdine yönelik irade özgürlüğüne değer atfetmek muhakkak ki daha doğru olacaktır....
E.. aralarındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasına dair İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinden verilen 24.10.2013 günlü ve 2012/323 E.-2013/854 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 17.12.2014 günlü ve 2014/8509 E.-2014/16672 K. sayılı ilama karşı davalı(karşı davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Somut olayda, davacının nişanın bozulması nedeniyle fahiş bir zarara uğradığını ispatlayamadığı nazara alınarak tazminat isteminin reddi gerekirken davanın kısmen kabulü kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir. 2-) Nişanın bozulmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasında (karşı davada) davalı (karşı davacı) lehine 600 TL değerindeki nişan yüzüğü bedelide dahil toplamda 3500 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiştir....
O halde mahkemece; davalının veya ana ve babasının ya da onlar gibi davrananların nişanda verdikleri mutad dışı hediyeler tespit edilerek, bu hediyeler yönünden davanın reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu talebin kabulü doğru görülmemiş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 3-) Davalının manevi tazminat yönünden temyizinin incelenmesinde; Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....
Davacının taleplerinin karşı tarafa verilen nişan hediyeleri olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından MK.nun 120.maddesi kapsamında maddi tazminat olup bu tazminatın talep edilebilmesi için nişanın nişanlılardan biri tarafından haklı bir sebep olmaksızın bozulması gerekir. Nişanın bu sebeple bozulması halinde kusuru olan taraf diğerine dürüstlük kuralı çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Buna göre maddi tazminat talep edilebilmesi için kusurun tespiti önemlidir. Açıklandığı üzere nişan bozulması evlilik birliği hazırlıkları sırasında davacının sürekli artan maddi taleplerinden ve alınan eşyaları beğenmemesinden kaynaklanmış olduğundan bu tespit doğrultusunda nişanın bozulmasına sebep olan ve kusurlu olan taraf davacıdır. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında davacının maddi tazminat talep etmesi mümkün olmadığından yerinde bulunmayan talebin reddine karar vermek gerekmiştir."...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle nişan için yapılan harcamalar ve alınan hediyeler karşılığı 6.000 TL ile davalıya borç olarak gönderilen 15.495 TL olmak üzere toplam 21.495 TL maddi tazminat ile bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında 15.000 TL manevi tazminatın tahsili talep ve dava edilmiştir....
nun 121.maddesine göre “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”.Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Anılan maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, istemde bulunan nişanlının kişilik değerlerinin ağır bir şekilde ihlal edilmiş olması gerekir. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz. Bu nedenle, davacı tarafın manevi tazminat isteminin reddi gerekir....