Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin bütünüyle reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bent gereğince temyiz edilen hükmün davalı yararına, BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumet yönünden reddine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, talep doğrultusunda 11.996,00 TL maddi tazminatın davalı ... (..) ... alınarak davacı ...'a ödenmesine, davacı ... tarafından davalı ... (...) ... karşı açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın davalı ... (...) ...'den alınarak davacı ...'a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ... ve ... tarafından davalı ...'...

      Mahkemece; davacının iddiasına karşın, davalının nişanı haklı nedenle bozduğunu ispat edemediği bu nedenle davacıya oranla kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının tanık beyanlarıyla duşakabin ve termosifon alımı için ödediği anlaşılan 830,00 TL ve banka havalesi yoluyla davacının davalıya gönderdiği tutardan, davalının davacıya gönderdiği tutarların mahsubu ile kalan 3.900,00 TL olmak üzere toplam 4.730,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/12/2012 gününde verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeniyle tazminat ve hediyelerin geri verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

          Bu bağlamda; dava konusu nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi, masraflara ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin de Aile Mahkemesinde bakılması gerekir. Bu nedenle mahkemece; dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA TÜRÜ : Tazminat DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:04.10.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 120 ve 121. maddelerine dayanılarak açılan nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların 2004 Kasım ayı içerisinde nişanlandıklarını ve 05/06/2005 tarihinde resmi nikah olmaksızın düğün yaparak evlendiklerini, ancak davalının bir türlü resmi nikah yapmaya yanaşmadığını bu nedenle evde huzursuzluklar çıktığını, ardında da resmi nikah yapmayacağını belirtmesi üzerine davacının da ciddi sağlık sorunları çıkması nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, bu nedenle nişanın bozulması hükümlerine dayanarak 3.000 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre davacının reddedilen maddi tazminat davası değeri 20.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin reddedilen maddi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda gösterilen sebeple, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

                  Somut olaya gelince; dava konusu olayın gelişim süreci, davalının kullandığı ifadelerin ağırlığı, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının ise (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan nedeniyle kendisine verildiğini kabul ettiği hediyelerin iade edildiğini ileri süren davalı, bunu kanıtlamalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu