aralarındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat davasına dair ... ....Aile Mahkemesinden verilen 30.05.2013 günlü ve 2010/1599 E.-2013/494 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen ....02.2014 günlü ve 2013/17223 E.-2014/2072 K. sayılı ilama karşı davacılar-(k.davalılar) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2019/140- 2021/283 DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirttikleri vakıalar nedeniyle davalının sebep yere nişanı bozduğunu, davalarının kabulü ile; 6 Adet 22 ayar her biri 18 gram bilezik, 1 Adet 22 ayar 22.80 gram bilezik, I Adet 22 ayar 20 gram bilezik, Adet 22 ayar 33 gram bilezik, 750 TL değerinde beş taş yüzük, 3500 TL civarında kolye, 1800 civarında telefon, 3 tane küçük çeyrek, 1200 TL civarında mutfak eşyası saat bir çift altın küpenin davalıya verildiğini, davalarının kabulü...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2021 NUMARASI : 2020/121 ESAS 2021/283 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; oğlu Mehmet Süslü ile davalı kadının 21.12.2019 tarihinde nişanlandıklarını, sonrasında nişanın bozulduğunu, nişanın bozulmasından sonra Akşehir'e giderek ziynetleri istediği halde iade etmediğini tüm bu nedenlerle ziynetlerin aynen iadesini, olmadığı takdirde 5500 TL'nin davalıdan alınmasını talep etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada nişanın bozulması nedeniyle 20.000.TL manevi tazminat istenilmiştir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüyle 5.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz olunmuştur.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK.nun 121.maddesinde; "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." hükmü yer almaktadır....
den tahsiline diğer davalılara yönelik maddi ve manevi tazminat talebinin ise kusurlu olduklarının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiş, ziynet eşyası bedeli 16.593,60 TL'nin ise davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiştir. Dava; nişanın bozulması nedeniyle, davacı ... için maddi tazminat ile her üç davacı için ayrı ayrı manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2- Davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat davasının reddi nedeniyle aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden ise; 6100 sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Mahkemece, uyuşmazlığın TMK'nın 121. maddesine dayalı nişanın bozulması nedenine dayalı olduğu belirtilerek, davanın esası hakkında karar verilmiştir. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle davalı ...'e verilen hediyelerin iadesi ile kişilik haklarının zedelendiğinden bahisle manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; tarafların nişandan önce ve sonra gayri resmi şekilde bir araya geldikleri anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.06.2009 tarih, 2009/3-174 E., 2009/235 K. sayılı ilamında; "…davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır. Bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir....
Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve nişan nedeniyle yapılan harcamaların tahsili isteminden ibarettir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, düğüne 2 gün kala ortadan kaybolan, daha sonra yapılan araştırma ile evli olduğu öğrenildiği iddia edilen davalıdan, nişanın kusuruyla bozulması nedeniyle 1.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminat talep edilmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın tanıştıklarından beri davalının evli olduğunu bildiğini, evli birisinin yaptığı nişanın geçersiz olacağını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacının, karşı dava dilekçesinde nişanlısının yaptıkları anlatılarak bu nedenle oluşan elemden dolayı manevî tazminat talebinde bulunulduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 121 inci maddesinde nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat isteyebileceğinin belirtildiği, nişanın bozulması sebebiyle anne ve babadan da manevî tazminat istenebileceğinin madde kapsamında yer almadığı, bu nedenle nişanlının babası aleyhine açılan manevî tazminat davasında husumet yokluğu nedeniyle davalı- karşı davacının manevî tazminata yönelik talebinin reddi gerekirken, davacı- karşı davalı aleyhine açılan nişanın bozulmasına dayalı olarak manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığına, davacı- karşı davalının karşı tarafa verilen manevî tazminata ilişkin istinaf talepleri dışında kalan istinaf nedenleri...
Buna göre, somut olayda; tarafların yaklaşık 1 yıl nişanlı kaldıkları, nişanın davalının davacıyı darp etmesi sonrasında bozulduğu, söz konusu darp olayı ve akabinde nişanın bozulması nedeniyle davalının kişisel haklarının ihlal edilmiş olduğu anlaşılmış ise de; yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması neticesinde davalının şoför olarak çalıştığı, aylık 700.00 TL gelirinin olup, 250.00 TL kira ödediği, menkul ve gayrımenkul malvarlığının bulunmadığı; yurt dışında yaşayan davacının ise, mahkemeye bildirilen adresi itibariyle tanınmayıp muhtarlıkta da kaydı olmadığı için ekonomik sosyal durum araştırmasının yapılamamakla birlikte mahkemece davacı için takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı fazla bulunmuş, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil etmeyecek, davalı yönünden davalıyı fakirleştirmeyecek şekilde hakkaniyete uygun daha düşük bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....