Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2013 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat ve hediyelerin iadesi istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozulması Nedeni ile Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedelinin İadesi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından erkeğin kabul edilen nişanın bozulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik asıl dava ile kendisinin reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...

      Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiş olup, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hususa yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....

      Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günün ekonomik koşulları nazara alındığında, davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı (4000 TL), davacının maruz kaldığı elemi karşılamaya yetmeyecek derecede düşük olup, hakkaniyete uygun değildir. Bundan ayrı, manevi tazminat için nişanın bozulma tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, hükmedilen manevi tazminat miktarına kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faiz yürütülmüş olması da doğru görülmemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz.Bir kere nişanlandıktan sonra tazminat ödeme tehdidi altında bulunmak suretiyle evlenmeyi taraflar için zorunlu hale getirebilecek şekilde manevi tazminata hükmedilemez....

        Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının bir kısım maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince; tarafların düğünden sonra yaklaşık bir hafta aynı evi paylaştıkları, taraflar arasında resmî geçerliliği olan bir evlilik bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; taraflar arsındaki uyuşmazlığın nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklandığı ve TMK'nın 120 ve 121. maddelerinde düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

          Bu itibarla, mahkemece; kolye, küpe ve bileklikten oluşan habbiye setin davacı – karşı davalıya iade edildiğinin kabulü ile bu takılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulü doğru görülmemiş, bu husus da hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2- Davacı -karşı davalı lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden; Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, nişanın bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında geçerli bir nişan akdi bulunmamakta olup, haksız fiil nedenine dayalı olması sebebi ile verilen kararının inceleme yeri dairemizin görevi dışındadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ya ait evin bir kısım tamiratlarını yaptırdığı, bu arada nişanın haksız bir şekilde bozulduğu ileri sürülerek, yapılan tadilatlar nedeniyle 4.000 TL maddi tazminatın her iki davalıdan, nişanın haksız bozulmuş olması nedeniyle de 15.000 TL manevi tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece maddi tazminat isteminin her iki davalı yönünden de reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüyle 7.000 TL tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan ... dava ve işler aile mahkemesinde görülürler....

                Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir. Manevi zarar, mal varlığına dokunmayan, yaşam, sağlık, namus, sır, aile mahremiyeti gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye, azaltılmaya çalışılmıştır. Nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Ne var ki, davacı nişanın bozulması nedeniyle, fahiş bir zarara uğramış ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir.Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu