WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; tarafların büyük nişan yapılmak üzere nişanlandıkları ve nişanın davalı tarafça ve kusuru ile bozulduğu anlaşılmakla, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebinin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Objektik eksilmeden ise, sadece o kişi için değil; toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara(duruma) düşmeleri anlaşılmaktadır. Yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlandırmıştır....

    Nişanın bozulması nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davalarının da aile hukukuna ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, davaya Aile Mahkemesinde bakılması gerektiği gözetilerek, öncelikle ayrı Aile Mahkemesi varsa dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi, yoksa davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Öte yandan, karşı davada; davalı karşı davacı kadın 3.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece kadının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karşı davada reddedilen maddi tazminat miktarı 3.000,00 TL olduğundan hüküm karar tarihi itibari ile kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352). Yukarıda açıklanan nedenlerle; erkeğin reddedilen manevi tazminat ve kadının reddedilen maddi tazminatı yönünden mahkeme kararı kesin olduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Kadının reddedilen manevi tazminat talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; 4721 sayılı TMK'nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi - manevi tazminat ve evlendikten sonra oturmak için alınan taşınmaza yönelik davacıların yaptığı katkının tazmini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ... ile davalı ... arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğrayan davacıların tazminat talep ettiği, davanın niteliğine göre davaya bakma görevinin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesince ise, taşınmaz alımı ve taşınmaza davacı tarafından maddî katkı sağlandığı iddiası taraflar arasında evlilik bağı kurulmadan önce gerçekleştirilmiş bulunduğundan davanın bu kısmına yönelik tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Nişanın bozulması nedeniyle iadesi istenen bir nişan hediyesinin mutad sayılabilmesi, o hediyelerin yöresel örf ve adete günün ekonomik koşulları itibariyle fahiş olmayan miktarda bulunmasına bağlıdır ki, fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumlarıyla ölçülmek gerekir. Yerleşik Yargıtay uygulamasında, altın ve ziynet eşyaları, mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Mahkemece bu ilkeler ışığında tarafların delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekiren, aksi yazılı düşüncelerle maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Davalının, davacının lehine hükmedilen manevi tazminata dair istinaf başvurusu yönünden; Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.121). Nişanın bozulmasından dolayı talep eden lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, manevi tazminat talep edenin kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir....

          den tahsiline diğer davalılara yönelik maddi ve manevi tazminat talebinin ise kusurlu olduklarının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiş, ziynet eşyası bedeli 16.593,60 TL'nin ise davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiştir. Dava; nişanın bozulması nedeniyle, davacı ... için maddi tazminat ile her üç davacı için ayrı ayrı manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. 2- Davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat davasının reddi nedeniyle aleyhlerine hükmedilen vekalet ücreti yönünden ise; 6100 sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2013 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat ve hediyelerin iadesi istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Uyuşmazlık; davalı tarafından nişanın haksız bozulması nedeniyle, evlilik olacağı inancı ile yapılan harcamalar karşılığı 15.000 TL maddi ve bu nedenle duyulan üzüntü karşılığında da 75.000 TL manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bu noktada, haksız eylem niteliğindeki kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri ile ilgili düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK' nun 16. maddesinde; haksız fiilden kaynaklanan davaların, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği öngörülmüştür....

                Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiş olup, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olduğundan, bu hususa yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 121. maddesi; "Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur....

                UYAP Entegrasyonu