Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava; nişanın bozulması sebebiyle maddi (TMK 120 ) ve manevi tazminat (TMK 121) ile nişan hediyelerinin geri verilmesi (TMK 122) isteklerine ilişkindir. Karşı davada verilen hükmün vekalet ücretine ilişkin 5 nolu bendi dışındaki diğer bentleri istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir. 1- Anayasanın 141/3. maddesi “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

Bileziklerin sonradan iade edildiğine dair tanık beyanlarının çelişkili olması ve nişanda başkaları tarafından takılan hediyelerin bilezik yapılmak üzere iade edilmesi olağan kabul edilebilir ise de, bizzat nişanlının taktığı bileziklerin yeni yapılacak bileziklerle aynı olması için iade edilmesi ve yaklaşık 11 ay süren nişanlılıkta davalıya takılmaması hayatın olağan akışına uygun olmaması nedeniyle kabul edilebilir görülmemiştir.O nedenle davaya konu davacı tarafından nişan hediyeleri olarak verilen bilezikler yönünden de davanın kabulü gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ayrıca, muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer (BK.md.101/1)....

    Davalının, davacının lehine hükmedilen manevi tazminata dair istinaf başvurusu yönünden; Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.121). Nişanın bozulmasından dolayı talep eden lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, manevi tazminat talep edenin kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir....

    Davalı-karşı davacı asıl davaya cevabında,davacının iddialarının asılsız olduğunu,nişanın davacının yüklü miktardaki borçlarını kendisinden saklaması, nişan ve evlilik hazırlıklarında yapılan alışverişlerde, resmi işlemlerde kendisini borç altına sokması nedeniyle bozulduğunu,hediyeleri defalarca kez iade etmeye çalıştıklarını savunarak,davanın reddini istemiş;karşı dava olarak da, nişanın bozulması nedeniyle hem fiziksel, hem ruhsal hem de sosyal açıdan zarar gördüğünü, kişilik hakları ve şahsi değerlerinin saldırıya uğradığını,iş yerinde küçük düşürüldüğünü ileri sürerek;maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi ile 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; nişanın bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi ve maddi tazminat, karşı dava ise nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlenileceği zannıyla yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların evlenme hazırlığı içinde bulundukları sırada davacının davalıya ziynet ve ev eşyası alarak ev kiraladığı, daha sonra tarafların ayrılmaları nedeniyle davacının davalıdan yapmış olduğu masrafların tahsilini talep ettiği, bu nedenle davanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 7. Aile Mahkemesi ise, dosya içerisinde taraflar arasındaki ilişkinin nişan ilişkisi olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, nişan olduğu kabul edilse dahi mutad hediyelerin dışındaki hediyelerin iadesi talebinin bulunmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nişan bozma nedeniyle hediyelerin geri alınması, karşı dava yönünden nişan bozma nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2014 (Pzt.) .......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle, nişan hediyelerinin bedeli olarak 22.905.00 TL'nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.12.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık nişan bozulmasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalının 3 yıl önce 2005 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlılık döneminde ilişkileri gayet iyi olduğundan ve davacı müvekkilinin Avustrulya'da çalışması nedeniyle, her ay ortalama 1000.00 Dolar nişanlısına nişan hediyesi gönderdiğini, bu arada işlerinin bozulması nedeniyle para gönderememesi ve yine nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissenin davalı tarafça satılmasına müvekkilinin karşı çıkması neticesinde, nişanın bozulduğunu iddia ederek; gerek nişan töreninde takılan, gerek daha sonra verilen nişan hediyelerinin aynen iadesini, mümkün olmadığında toplam 66.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini; ayrıca, müvekkilince nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adıana tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu