"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.11.2010 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, reddi gereken eser sebebiyle davalı yükleniciye yapılan ödemeler toplamı 1.725.00 TL ve nama ifa sebebiyle harcanan 1.232.00 TL ile fen ve amaca uygun yapılmayan yalıtım işlerinden zarar gören bağımsız bölümdeki onarım gideri bedeli 360.00 TL’nin istemine ilişkindir. Davalı yapılan işlerin davacının talimatıyla gerçekleştirildiğini ayıp ihbarı üzerine çatıdaki ayıp ve eksiklikleri giderdiğini açılan davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın esasının görülmesi amacıyla, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 25.11.2022 tarihli ek karar ile temyiz talebinin kesin karara ilişkin olduğu gerekçesiyle yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece birlikte ifa suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindedir. İfaya ekli cezanın talep edilebilmesi için ise bu haktan açıkça feragat edilmemiş olması veya ifanın ihtirazî kayıt bildirilerek kabul edilmiş olması gerekir. Eser teslim alınırken cezai şart talep hakkının saklı tutulduğu bildirilmemiş ise daha sonra cezai şart talep edilemez. Davalı iş sahibi eseri teslim alırken cezai şart talep hakkını saklı tuttuğunu bildirmemiştir. O halde artık cezai şart talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece cezai şart takas ve mahsup edilerek yüklenicinin alacağını hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır. O halde mahkemece davacıya teslim edilip de onun iade etmediği kumaş miktarı saptanarak bunun bedelinin davacının alacağından mahsup edilmek suretiyle hüküm kurulması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava eksik ve kusurlu işler giderim bedeli ile gecikme tazminatının tahsili için nama ifaya ve satışa izin istemine; birleşen dava ise gecikme tazminatının tahsili için nama ifaya ve satışa izin istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK'nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı arsa sahiplerinin ....08.2007 tarihli düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verdikleri vekaletten haksız olarak davacıyı azlettiklerini ileri sürerek, Borçlar Kanunu'nun 97. maddesi gereğince nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılar vekili, sözleşmeden ... ay geçmesine rağmen hiçbir işlem yapmadığı için yükleniciye güvenleri kalmadığını, bu nedenle sözleşmeyi tek taraflı feshettiklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir . Mahkemece, dava tarihinde sözleşme konusu arsanın ortaklığının giderilmesi davası sonucu satıldığı, sözleşmenin böylece ifasının imkansız hale geldiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sözleşme konusu arsa, izale-i şûyu davası sonucunda sözleşmeyi yapan arsa sahiplerinden ...'a satılmıştır. Bu nedenle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğinden söz edilemez....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, dava dilekçesindeki açıklamalar uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu eksik işlerin giderilmesi için nama ifaya izin istemine ilişkindir. Nama ifa; eseri yüklenicinin nam ve hesabına, iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka bir yükleniciye tamamlattırması demektir.Yüklenicinin eseri tamamlama olasılığı zayıf ve eserde tamamlanabilecek durumda ise, sözleşmenin tarafı olan iş sahibi, TBK 113, (BK 97) maddesi uyarınca nama ifaya izin isteyebilir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere yasal olarak nama ifaya izin isteme hakkı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahiplerine aittir. Bilindiği üzere hak genel itibariyle, şahıslara eşya üzerinde hukuk tarafından tanınmış yetki olarak kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada nama ifaya izin, birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı birleşen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
İlk istem fesih, ikinci istem ise nama ifadır. Mahkemece yüklenicinin edimini yerine getirmediği saptandığından bahisle feshin tespitine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde netice-i talep kısmında ise, sözleşmenin feshi talep edilmiş olup, esasında 28.03.2013 tarihli belge ile davalı sözleşmenin feshettiğini bildirmiş, her iki tarafın fesih iradeleri dava dilekçesinde fesih istemekle birleşmiştir. Bu durumda sözleşmenin feshedildiği konusunda tartışma bulunmamaktadır. Davacının ikinci istemi ise nama ifa olup, mülga 818 sayılı BK'nın 97. maddesinde ve yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK'nın 113. maddesinde düzenlenmektedir. Böyle bir istemde bulunulabilmesi için sözleşmenin ayakta olması, diğer bir deyimle feshedilmemesi gerekir. Sözleşmenin feshi konusunda dava dilekçesiyle iradeler birleştiğine göre, davacı arsa sahipleri ikinci talebi olan nama ifaya izin yada tespiti isteminde bulunamazlar....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.03.2019 gün ve 2016/25-2019/97 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin uyarlanması ve nama ifaya izin istemine ilişkin olup, mahkemece dava konusu taşınmazların satışına izin verilmesine dair verilen karar, davalı ... tarafından adli yardım istemiyle temyiz edilmiş ise de; davalının temyiz yoluna başvurma harcı ile peşin nispi temyiz karar harcını yatırmadığı, dilekçesinin sağ üst kısmında sadece "adli yardım talep" yazılı olup, dilekçe içeriğinde adli yardımla ilgili herhangi bir açıklaması bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı adli yardım talebini kanun yoluna başvuru sırasında istediğinden 6100 sayılı HMK'nın 336/3. maddesi uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir....