Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK.nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir....
Tapu Müdürlüğü'nde yapılan 30/03/2012 tarih ve 8237 yevmiye nolu temlik tasarrufun ; davacının ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/2765 sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve fer'ileri karşılayacak miktarda ve oranda iptaline, davacıya cebri icra yetkisi (...İcra Müdürlüğü'nün 2014/2765 sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve fer'ileri karşılayacak miktarda ve oranda ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/1176 sayılı dosyasındaki ihale bedeli üzerinden İİK'nun 283/2.maddesi gereğince nakden tazmin yetkisi) verilmesine karar verilmiş, bu hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
e sattığını, bu tasarrufun Borçlar Kanunun 18.maddesi kapsamında muvazaalı olarak mal kaçırmak kastıyla yapılmış olması ve tasarrufun İİK 277 ve devamı maddelerine göre iptale tabi olması nedeniyle tasarrufun BK 18, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkili aleyhine açılan tazminat davası devam ettiğinden kesinleşmiş bir alacak ve icra takibi bulunmadığını, müvekkilinin aciz halinde olmadığını, dava konusu aracın tazminat davasında önce ve gerçek bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., tazminat davası derdest olduğundan alacağın kesinleşmediğini, aracı gerçek bedeliyle aldığını ve halen kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Samsun 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/127 esas, 2022/359 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karşı, davacı vekili ile davalı T3 ile davalı T5 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
İcra müdürlüğünün 2016/16947 Esas sayılı dosyasında alacağı karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile başkaca hak ve alacak bulunamadığını, borçlu adına dosyada taraflarınca haciz edilen taşınmaz bulunmuş ise de söz konusu taşınmazın kamu alacakları ve diğer alacaklarla haciz olup alacağı karşılayacak malvarlığının olmadığını ve aciz halinde bulunduğunu, davalının taşınmazını borcun doğumundan sonra devrettiğini ileri sürerek, öncelikle İİK. 277. ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline, olmazsa TBK. 19. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep etmiştir HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça öncelikle İİK.nın 277. Maddesi Uyarınca Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK 19. Maddesi uyarınca Tasarrufun iptali talebinde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 20/06/2018 tarih, 2016/1495 Esas ve 2018/6171 Karar sayılı bozma ilamında; "Somut olayda ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/434 Esas, 2020/118 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) talebinin kabulüne karşı, davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun 9.İcra Müdürlüğünün 2015/37444 esas sayılı dosyası üzerinden T6 aleyhine takibe geçildiğini, Neriman'ın takibi semeresiz bırakmak için muvazaalı olarak üzerine kayıtlı 12 adet taşınmazı kızı T4'a devrettiğinden bahisle Borçlar Kanunu'nun 19.maddesi gereğince muvazaa nedeniyle satışın hükümsüzlüğüne veya İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....
İkinci talep hakkında verilen karara göre harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderleri hakkında hüküm kurulur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesini 2018/1003 Esas 2020/3005 Karar sayılı ilamı) Somut olayda Mahkemece davanın nitelemesi karar başlığında tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) olarak gösterilmişse de İİK 277 maddesi anlamında dava şartlarının mevcut olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmamış, hükmün gerekçe kısmında taraflar arasında devrin muvazaalı olduğunun tespit edildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280....
Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2- Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....
Yine, dairemizin sayın çoğunluğunun kabul ettiği görüş ve uygulama doğru kabul edildiği takdirde İİK nun 277 ve devamı maddelerinin uygulanma alanı kalmaz. Zira, herkes alacak ve tazminat talepleri, ile ilgili açtığı davalarda alacak veya tazminatın kesinleşmesini, borçlu (davalının)acze düşmesi nedeniyle aciz vesikası alınması gibi alacağın takibini zorlaştıran koşulları gerçekleştirmeden bu yolla amacına ulaşabilir. Bunun sonucu olarakta İİK nun 277 ve devamı maddelerinde ki düzenlemenin, yasa koyucu tarafından uygulanmamak üzere düzenlendiğini kabul etmemiz gerekir ki bu durum, yargının görevinin yasaları uygulamak olduğuna ilişkin prensibe uygun düşmez. 2-Diğer yandan (alacak veya tazminatın kesinleşmediği, aciz belgesinin alınmadığı, diğer bir deyişle İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşulların oluşmadığı haller nazara alındığında davacının dava açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır. Halbuki hukuki yarar davanın açıldığı anda var olmalıdır....