(TMK. 328/1)Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Somut olayda; davacı tarafından velayetleri kendi üzerinde bırakılan müşterek çocuklar Sara ve Anıl adına davalıdan iştirak nafakası talep edildiği, mahkeme tarafından Sara lehine dava devam ederken 18 yaşını ikmal ettiği gerekçesiyle iştirak nafakası yerine yardım nafakasına hükmedildiği, dosyanın incelenmesinde Sara'nın dava devam ederken kendi adına avukatı için ayrıca vekalet verdiğine dair vekaletname ibraz edilmediği ya da Sara tarafından yardım nafakası talebini içerir bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere iştirak nafakası çocuklar 18 yaşını dolduruncaya kadar devam eder. 18 yaşın hitamı ile kendiliğinden sona erer. Mahkeme tarafından yapılacak iş sadece Sara açısından da iştirak nafakasının kabulü veya reddi yönünde bir hüküm kurmak olmalıdır....
Mahkemece, talep iştirak nafakasının artırılması olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekir. Davacının Boğaziçi Üniversitesi Kimya mühendisliği bölümü öğrencisi olduğu anlaşılmakla dava tarihi itibarıyla yardım nafakası talebi haklıdır. Mahkemece birleşen davada yardım nafakası talebinin davacının reşit olması, ödenen nafakanın yeterli olması gerekçesiyle ve talep de yanlış değerlendirilerek reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Asıl davada davalı ... vekilinin yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
nun 364/1.maddesinde; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Mahkemece; yardım nafakasına ilişkin hüküm kurulurken 05/02/2015 tarihli celsede davacı için hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar aynen devamına, hüküm kesinleştikten sonra aylık 500 TL yardım nafakası olarak devamına şeklinde hüküm oluşturulduğu görülmüştür. Oysa, yardım nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin 05/02/2008 tarih ve 2007/198 esas, 2008/92 karar sayılı kararı ile davalı lehine aylık 2250 TL yardım nafakası takdir edildiğini, sonrasında davacının emekli olması, çalışmış olduğu hastaneden ayrılmış olması, nedenleri ile belirlenen nafakayı ödeyemez hale geldiğini, bunun yanında davalının yaşı, öğreniminin sona ermesi, çalışabilecek durumda olması, davalının davacı babasını arayıp sormaması nedenleri ile yardım nafakasının kaldırılmasını, bu talepleri kabul edilmediği takdirde yardım nafakasının müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumu ile orantılı bir şekilde hakkaniyet çerçevesi içerisinde uygun bir miktara indirilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2015 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçeşinde; davalının müvekkilinin babası olduğunu, davalının çok sayıda taşınmazı olup maddi durumunun iyi olduğunu, müvekkilinin ise işsiz olup herhangi bir gelirinin olmadığını ileri sürerek; davalıdan 1.000 TL yardım nafakasının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. TMK.'...
vekilleri Av. ... vd DAVA TARİHİ : 25.12.2017 KARAR : Bozma sonrası hüküm tesisi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen iştirak nafakasının artırımı ve yardım nafakası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, ... Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; Davacılardan ...'nun ve davalının iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, Davacı ...'nın yardım nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle davacı ...'nın yardım nafakası davasının reddine, Davacı ...'nın yardım nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kızı olan davalı ...'na İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2011/440 Esas, 2011/629 Karar sayılı ilamı ile öğrenimine devam ettiği için 400,00 TL yardım nafakası ödemesine hükmedildiğini ancak davalı ...si Dekanlığı Türkçe Öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu, reşit olan ve öğrenimi tamamlayan birine yardım nafakası ödeme zorunluluğu olmadığını bu nedenle ödemekte olduğu aylık 400,00.-TL yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2009/372 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuklardan... lehine aylık 200 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen süreçte söz konusu nafakanın küçüğün ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini, müvekkili Kardelen lehine ise ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/784 Esas sayılı dosyasında 350 TL yardım nafakasına hükmolunduğunu, müvekkilinin .... ülkesinde mühendislik fakültesinde okuduğunu, takdir olunan 350 TL nafakanın müvekkili...n ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek,... lehine hükmolunan 200 TL iştirak nafakasının 400 TL'ye Kardelen lehine hükmolunan 350 TL yardım nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ...'...
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak ve diğer ebeveynin de davacının masraflara katlanma yükümlüğü kapsamında Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının .......
Ancak; önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği (TMK. Madde 328/1) kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; müşterek çoçuk ..., dava tarihi itibariyle ergin olup, karşı dava ile eğitiminin devam ettiğini ileri sürerek 250 TL nafakanın 750 TL'na çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, 2 nolu bendde hüküm altına alınan nafakanın yardım nafakası olarak belirtilmemeside doğru değildir....