"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, yoksulluk ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı ...'ün 250,00-TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle 50,00-TL arttırılarak toplam 300,00-TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacı ...'ya verilmesine, ... lehine 300,00-TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacı ...'...
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 700 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı için reşit olmadan önce takdir edilen iştirak nafakasının artırılması şekilinde hüküm kurulmuş ve aylık 390 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir....
, 5- İstinaf gider avansından kalan kısım varsa tarafa mahallinde iadesine, 6- Kararın bilgi mahiyetinde mahallinde mahkemesince taraflara tebliğine, 7- HMK'nun 302/5 maddesi (20/07/2017 tarih 7035 sayılı kanunda yapılan değişilik) gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; iştirak nafakasının arttırımı yönünden yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a maddesi gereğince; miktar itibarıyla kesin, yoksulluk nafakası yönünden HMK'nın 346. ve 352. maddeleri gereğince olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı 26/10/2006 tarihli kararı ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakasının 500 TL artırılarak dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve tahsilde tekürrür oluşturmamak kaydıyla 750 TL'ye çıkarılmasına, tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına, aylık 750 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden aydan itibaren TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı kadının, ilk olarak 30.01.2006 tarihinde tedbir nafakası talepli davada .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/3E-2006/53K sayılı karar ile aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, hüküm 27.12.2006'da kesinleşmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, birleşen dosyada da yardım nafakası miktarının düşük belirlendiğini, davacı ...'...
Davacılar vekili, 27.04.2015 tarihli dilekçesinde ise, ilk dava dilekçesinde müşterek çocuk ... için de iştirak nafakası artırılması talebinde bulunulmuş olsa da, bu çocuğun reşit olmasından dolayı aslında bu talebin yardım nafakası bağlanması olduğunu ve 18.09.2015 tarihli dilekçesinde, ... için ödenen iştirak nafakasının ise 125 TL olarak ilk dava dilekçesinde sehven yazıldığını, aslında bu miktarın 225 TL olduğunu; dolayısıyla, bu nafakanın aylık 225 TL den aylık 750 TL ye çıkartılmasını istediklerini belirterek, ilk dava dilekçesindeki hataları düzeltmiştir. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; tarafların iradeleri, ekonomik ve sosyal durumları, müşterek çocuğun eğitim durumu ve yaşı ile büyüme çağında olması dikkate alınarak küçük ... için iştirak nafakasının aylık 225 TL den 300 TL ye çıkartılmasına ve reşit ... için 350 TL yardım nafakası bağlanmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Boran'ın üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 200 TL’ den 500 TL’ ye, iştirak nafakasının ise çocuklardan her biri için 150 TL den 250’şer TL ye artırılmasını talep etmiştir....
Sınıf öğrencisi olduğunu, hem eğitim hem bakım ve temel ihtiyaçlarının çok fazla olduğunu, bunları annesinin tek başına karşılama imkanının bulunmadığını, davalı babanın da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi için yardım nafakası talep etmek için iş bu davayı açtığını, davalının emekli olduğunu, en son bilindiği kadarı ile 4600- 4700 TL emekli maaşı aldığını, tüm bu nedenlerle davalının dava tarihinden itibaren aylık 1000 TL yardım nafakasının ödenmesini, gelecek yıllar için nafakanın ne oranda arttırılarak ödeneceğinin de kararda gösterilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Açılan davanın KABULÜ, ile '' dava tarihi olan 14/07/2021 tarihinden başlamak üzere aylık 1000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müteakip yıllar için ÜFE oranında artış yapılmasına'' karar verildiği görülmüştür....
Ancak; dava, iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında müşterek çocuğun ergin olması nedeniyle davaya yardım nafakası olarak devam edilmiştir. Bu nedenle davada iki ayrı nafaka istemi ve buna bağlı olarak iki ayrı davacı (nafaka alacaklısı) bulunmaktadır. Mahkemece verilen ilk hükümde sadece iştirak nafakasına hükmedilmiş ve yardım nafakası istemi reddedilmiştir. Hükmün her iki nafakaya yönelik temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur. Buna göre, bozma ilamına uyan mahkemece davacıların nafaka talepleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sadece yardım nafakası yönünden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....