Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davacının, dava tarihi itibariyle ödediği yoksulluk nafakasının miktarının kaç TL olduğu hususunda toplanmaktadır. Dosya kapsamından, 13.02.2007 tarihli anlaşmalı boşanma ilamında, davalı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velayetleri davalıya verilen çocukların her biri için aylık 50,00 şer den toplam 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve tüm nafakaların her yılın Ocak ayında memur maaşı katsayısı oranında artırılmasının kararlaştırıldığı, eldeki davanın 19.08.2013 tarihinde açıldığı ve yoksulluk nafakasının son ulaştığı rakamın kaldırılmasının talep edildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası toplamının, davacının maaşından birlikte kesilmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaç TL olduğunun belli olmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 125 TL'den 175 TL'ye artırmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 650 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. 1- İştirak nafakasının artırılması bakımından; somut olayda, 01.08.2014 tarihinde kesinleşen iştirak nafakası için, her ne kadar aradan 1 yıl geçmiş olsa da çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 75'er TL den 100'er TL'ye artırılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında görülen boşanma davasının 15.09.2009 tarihinde kesinleştiği, davacı kadına 100 TL, müşterek çocuklar 2005 doğumlu Gamze ile 1999 doğumlu Kübra'ya 50'şer TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 24.05.2012 tarihinde açılan nafakanın artırılması davası sonucunda ise, iştirak nafakasının 50'şer TL'den 75'er TL'ye artırıldığı, yoksulluk nafakası artırılması talebinin ise reddine karar verildiği, bu davanın ise 09.01.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, babasının evinde kaldığı, davalının ise emekli olduğu, 1.050 TL aldığı, evli olduğu tespit edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2005/256 esas 2005/517 karar 12/05/2005 tarihli ilamıyla hükmedilen davacı için 200,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk Deniz için 400,00 TL iştirak nafakasının değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak yoksulluk nafakasının 450,00 TL'ye, iştirak nafakasının 900,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiş; yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının artırım isteminin reddine, iştirak nafakasının aylık 350,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına hükmolunmuş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Cevap dilekçesi: Davalı erkek vekili süresi geçtikten sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının Kaymakamlık'tan sosyal destek aldığını, ayrıcı engelli maaşı aldığını, çocuğun 23/03/2021/ tarihinde reşit olacağını, bu tarihten itibaren iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağını, ayrıca çocuğun yaz aylarında biriyle evleneceğini, davalının ise işitme ve konuşma engelli olduğunu, bu nedenle başka bir işte çalışmasının mümkün olmadığını, sadece emekli maaşından aldığı aylık 2.278,00 TL geliri olduğunu, başkaca geliri olmadığını, tüm bu nedenlerle iştirak nafakasının artırım talebinin reddine, kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 375,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 350,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Buna göre, yoksulluk nafakasının artırılmasına dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın hangi tarihten itibaren artırılmaya başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Ne var ki; bu eksikliğin düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1.maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hükmün 2.satırbaşında yer alan "...1.250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, ..." ifadelerinin çıkarılarak yerine "...dava tarihinden itibaren 1.250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, ..." ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükümde yer alan “yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15.04.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL’ye....iştirak nafakasının dava tarihi olan 15.04.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL’ye” ibarelerinin karar metninden çıkartılarak sırasıyla yerlerine takdiren “yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 15.04.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL’ye...iştirak nafakasının dava tarihi olan 15.04.2010 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL’ye” ifadelerinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 31.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vasi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu ile davalının boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma ilamı ile 100,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak müvekkilinin oğlunun boşanmadan sonra psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kısıtlandığını, davacının oğluna vasi olarak atandığını belirterek; kısıtlının çalışmadığı ve gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile ödemekle yükümlü olduğu iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, aylık 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 50,00 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı temyiz dilekçesinde; tarafına ödenen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını...
Kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "yoksulluk nafakasının kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3- Kabule göre de; Davacının talebi yoksulluk nafakasının kaldırılması olduğu halde, mahkemece iştirak nafakasının kaldırılması olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....