Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi, davalı eş lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının ise kaldırılması, olmadığı taktirde indirilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yanında, bağımsız talep niteliğinde olan yoksulluk nafakasının indirilmesi isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesine yönelik talep reddedildiği halde, avukatla temsil edilen davalı taraf yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

      GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı takdirde aylık ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile aylık olarak davacının maaşından kesilen birikmiş nafaka olmak üzere toplam (365,93+504,92) 870,85 TL nafaka kesintisinin aylık 400,00 TL'ye indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Bundan ayrı karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davacının öncelikli talebi, aylık 365,93 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, asıl talep yönünden reddedilen aylık 365,93 TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 8.000,00TL'yi geçmemektedir....

      Davacı baba istinafında, iştirak nafakasının kaldırılması gerekirken talebinin reddinin karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir. 08/10/2002 doğumlu Muhammed Cebrail için Gölcük Aile Mahkemesi'nin 2018/592 E. - 2018/1026 K. sayılı ilamı ile aylık 450 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, babanın iş bu davayı çocuğun reşit olduğundan bahisle açtığı, dava açıldığı tarihte çocuğun 18 yaşını doldurmadığı, ayrıca müşterek çoçuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi ile dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı, diğer taraftan, kanun gereği müşterek çocuğun ergin olması ile kendiliğinden sona eren iştirak nafakası nedeniyle davacı hakkında takipte bulunulması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, bu nedenle babanın bu davayı...

      Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafakanın artırılması, kaldırılması veya nafakaya hükmedilmesine dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir. Buna göre, mahkemece dava konusu talebin kısmen kabulüne karar verilirken, nafakaya dava tarihten itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın başlangıç tarihinin hükümde gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....

        Aile Mahkemesinin 2017/1074 esas sayılı dosyası ile yardım nafakasının aylık 900,00 TL'ye çıkarıldığını belirterek nafakanın kaldırılmasına ilişkin davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...dava tarihi itibariyle davalı çocuk reşit olup, üniversite eğitimine devam etmektedir. Davacının ise kamu emeklisi olduğu ve düzenli gelirinin bulunduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, davacının yardım nafakasının kaldırılması veya indirilmesi koşullarını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı tarafından açılmış yardım nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

        Davalı- birleşen dosya davacı vekili; davacı birleşen dosya davalısının sigortalı ve sabit gelir getiren bir işte çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacının olmadığını, müvekkilinin ise zaman zaman işsiz kaldığını, kirada oturduğunu, bir kızının daha olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesini talep ederek asıl davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin asıl davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk Nilay için hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltilmesine; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının indirilmesine ilişkin davanın ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....

          Asıl davada; davacı ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak bağlanan aylık 300 TL tedbir nafakasının aylık 500 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir. Birleşen davada da davalıya bağlanan 300 TL tedbir nafakasının kaldırılması veya 100 TL indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; her iki davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve k.davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK 197.maddesi gereği ayrı yaşamda haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir. TMK 200.maddesine göre de "Koşullar değiştiğinde hakim eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemleri kaldırır" hükmü getirilmiştir. Davacı (kadının) yüksekokul mezunu olduğu halde öğrenimine uygun bir iş bulamadığı, ev hanımı olup, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, davalının (kocanın) ise; ilkokul öğreteni olup, aylık 1278.00 TL maaşının olduğu anlaşılmıştır....

            Kararın öncesindeki usuli yada maddi hataların bulunduğu, ya da şartların değiştiği gerekçesi ile kesin hükmün sonuçlarını değiştirecek şekilde yeniden deliller değerlendirilip, boşanma kararının 7.5.2009 tarihinde kesinleşmesi ile sona eren aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve TMK.176/1 maddesi uyarınca toptan hükmedilen 10.800,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Kaldı ki yasa da irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın tarafların ekonomik ve sosyal durumunun değişmesi halinde mahkemece değiştirilmesi olanaklı olup, toptan hükmedilen nafaka için yasada indirilmesi ya da kaldırılması yönünde düzenleme de bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu