Söz konusu ara kararın yasal dayanağı TMK 169 maddesi olup boşanma davası sırasında hakimin resen alması gereken önlemler kapsamında alınmış bir ara karardır. Asıl davada, çocuklar lehine TMK 169 . Maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının asıl dava tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Birleşen dava dosyası TMK 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası isteminden ibaret ayrı bir davadır.Zira boşanma davasının reddi halinde bile ,TMK 197 . Maddeye dayalı olarak verilen tedbir nafakası devam eder. TMK 169. Maddesi uyarınca verilen tedbir nafakası ise boşanma davası kesinleşinceye kadar devam eder.Davanın birleştirilmiş olması onun birleşen dosyadan bağımsız ve ayrı bir dava olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Söz konusu davada da tüm usuli işlemler yapılmalı deliller toplanmalı ve sonucuna göre bir hüküm tesis edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında birleşen dosya hakkında ilk derece mahkemesince olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 09/01/2015 NUMARASI : 2013/840-2015/8 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin boşanmasına (TMK md. 186/1) geçimine, (TMK md. 185/3) malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava, ayrı yaşamda haklılık hukuksal sebebine dayalı (TMK 197) bağımsız tedbir nafakası, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine (TMK 166/1- 2) dayalı boşanma istemine yöneliktir....
Davalı, ön inceleme duruşmasından sonra 10.12.2014 tarihli son celsede daha önce kabul edilen nafaka davasında hükmedilen tedbir nafkasının yoksulluk nafakası olarak devam etmesini ve tazminat taleplerinin saklı tutulmasını talep etmiş, davacı tarafın bu talebe açık bir muvafakati olmamıştır. Bu talep savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalının yoksulluk nafakası (TMK md. 175), maddi ve manevi tazminat talepleri (TMK. md. 174/1-2) hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Mahkemece “davalı-karşı davacı kadının terzi olarak çalıştığı ve gelirinin bulunduğu” gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, tedbir nafakası yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış ise de; toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının ev içerisinde dikiş makinası ile dikiş yaparak geçimini sağlamaya çalıştığı ancak işinin ve gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak şekilde, sürekli ve düzenli olmadığı anlaşılmaktadır....
md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin terk (TMK md. 164) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kararın tamamına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Dava, aylık 750 TL tedbir nafakası istemine ilişkindir . Dosya kapsamına göre; davacı kadının ev hanımı olduğu, kanser tedavisi gördüğü; davalı kocanın ise çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı, eski birikimleriyle geçimini sağladığı, 300 TL kira ödediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 197. maddesi uyarınca, ayrı yaşamda haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır(TMK.md.186/son). Nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve TMK 4.md. vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmelidir....
Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı ve müşterek çocuklar için hükmedilen nafakaların yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....