Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflarca yapılacak iş mevcut protokolle somut uyuşmazlığa konu nafakanın tenkisi veya kaldırılması yönünde görevli mahkemede dava açmaktır.Aksi düşünce dar yetkili icra mahkemesinde yeni bir nafaka ilamı oluşturulması sonucunu doğurur. Kaldı ki daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davasında ( Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi 2019/454 Esas, 2019/996 Karar) nafakaların kaldırılmasına dair karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; dilekçenin reddine dair Dairemizin 05.12.2012 gün ve 4843-29332 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakası isteklerine yönelik olarak açılan davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; müşterek çocuğun ergin olduğu gerekçesiyle velayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası talebinin ise kısmen...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilerek şahsi ilişki yeniden düzenlenmiştir. Velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı istinaf olmaksızın kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/800 E. 2017/1029 K....

    Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir( TMK 348 vd. md.). Davalının velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Somut olayda, ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, aldırılan SİR raporları, yaşı küçük çocuğun yüksek yararı ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluştuğu, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalının bu yönden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun m. 353/1- b-1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararda velayetin değiştirilmesi kararının yerinde olduğunu ancak müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarının düşük olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini belirterek çocuk için hükmedilen nafakanın kaldırılmasını ve aylık 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası hükmedilmesi talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından Düzce 2.Aile Mahkemesi'nin 2020/464 E. sayılı dosyası ile nafaka artırımı davası açıldığını, akabinde karşı tarafın velayetin değiştirilmesi davasını açtığını, davacının niyetinin çocukların velayetini almak olmayıp, nafakanın artırılmasının önüne geçmek olduğunu, davacının çocuklarla ilgilenmediğini, müvekkilinin yeni bir düzen kurabilmek için çalışmaya başladığını, henüz küçük olan çocuklarının bakımı için de bu süreçte annesinden ve kimi zaman da davacının ablasından yardım aldığını, çocuklarının anne ilgi ve sevgisinden mahrum kalmalarının söz konusu olmadığını, velayetin değiştirilmesi sebeplerinin olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Asıl davada velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesine ilişkin talebin taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği, tarafların istinaf talebinin yoksulluk nafakasının artırılması ve kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 2.Aile Mahkemesinin 2014/481 Esas- 2015/351 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 28/03/2018 tarihinde kesinleştiği, 550,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

    Diğer yandan; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; çocuk için takdir edilen aylık 1000.00 TL iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun olduğundan davalı vekilinin nafakanın miktarına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak dosya kapsamına göre yargılama sırasında çocuğun Ortaca İmam Hatip Devlet Yurdu'nda kaldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada velayetin değiştirilmesi kararı nedeniyle iştirak nafakasına hükmedildiğinden dosya kapsamına göre iştirak nafakasının velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuçlarını doğuracağı dikkate alınarak iştirak nafakasının başlangıç tarihinin velayet kararının kesinleşme tarihi olması gerekir iken mahkemece dava tarihinin esas alınması doğru bulunmamıştır....

    Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların İzmir 5. Aile Mahkemesi'nin 2012/833 E 2012/961 K sayılı 29/01/2013 kesinleşme tarihli kararı ile TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, kadın lehine aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, Eskişehir 5. Aile Mahkemesi'nin 2021/1537 E sayılı dosyası kapsamında taraflar arasında nafakanın kaldırılması/ indirilmesi davası görüldüğü ve Uyap'tan yapılan sorgulama uyarınca bu dosyada red kararı verilerek, bu kararın 09/12/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

    Yukarıdaki açıklamalar ve tüm dosya kapsamı uyarınca; tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, ilk derece mahkemesince nafaka miktarına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı kanaatine varılmış ve tarafların bu yönden istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir. Ancak; Davacı kadın, iştirak nafakası için yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir. Nafaka alacağına, nafakanın muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece davacının faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemesi yerinde değildir....

    UYAP Entegrasyonu