Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Kaldırılması- Tedbir Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma", "nafakanın kaldırılması" ve "tedbir nafakasının artırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından; yararına hükmedilen tazminatların miktarı, nafakanın kaldırılması davasında tedbir verilmemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın boşanma davasının kabulü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz...

    Öte yandan, taraflar arasında, nafakanın ödenen miktarı hususunda bir uyuşmazlık bulunduğuna göre; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığı giderici bir karar verilmek zorundadır. O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ve hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarih ile iş bu dava tarihi arasında geçen süre nazara alınarak; nafakanın TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde, artırılarak takdiri gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Aile Mahkemesi ise, talebin icra dosyasında maaşa konulan haczin ortadan kaldırılması isteğinden ibaret olduğu, icra takibindeki hukuka aykırı işlemelere karşı itiraz ve şikayet merciinin aile mahkemesi değil icra tetkik mercii olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacının, davalı için ödenen iştirak nafakasının davalının reşit olmasıyla kanunen son bulmuş olmasına rağmen icra dosyasında maaşından kesinti yapıldığını belirterek icra Memurunun yaptığı maaş haczinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki davaya konu nafaka ilamı Aile Mahkemesi tarafından belirlenmiştir. Dolayısıyla nafakanın kaldırılmasına da aile mahkemesi karar verecektir. O halde uyuşmazlığın İzmir 4.Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

        Davalılar vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin haksız olduğunu, çocuklardan İrem için verilmiş bir nafaka kararının olmadığını, Sinem' in ise asgari ücretle çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....

          Mahkemece; hükme esas alınan 20.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle 385.000 TL nafaka alacağı bulunduğu, 164.500,00TL ödeme yapıldığı ve buna göre asıl alacak olarak talep edilen 109.500,00TL'nin ve işlemiş faizin fazla olmadığı tespit edildiğinden itirazın reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun temyiz dilekçesinde de açıklandığı üzere, hükme esas alınan 29.09.2014 tarihli bilirkişi raporunun 8.sayfasında talep edilebilecek nafaka alacağı başlıklı hesap tablosunda 2012 yılı nisan ayı toplam ödenmesi gereken nafakanın 15.000 TL olarak, bu aya ilişkin ödenen nafaka miktarının 10.000 TL olarak ve eksik ödemenin de 5000 TL olarak belirtilmesine rağmen talep edilebilecek nafakanın 5000 TL yerine 15.000TL yazıldığı ve buna göre nafaka miktarının hesaplandığı anlaşılmaktadır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bir başkası ile evlenmediğini, ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmadığını, yine müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir gelir sahibi olmadığını, davacının gelir kaynaklarını sakladığını, ticaretle uğraştığını durumunun iyi olduğunu, aldığı nafakanın davalının asgari giderlerini karşıladığını, geçinmesi için ödenen bir nafaka olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacının davalı lehine olan yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kabulü ile nafakanın 400 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir....

            Davada; davalı kocanın, maaşındaki hacizlerin önünü kesmek ve borçlarını ödememek için diğer davalı eşine nafaka davası açtırdığı ve açılan tedbir nafakası davasında maaşının tamamı tutarında nafaka ödemeyi kabul ettiği, halen birlikte yaşayan davalıların borçlarını ödemeden kötü niyetle hareket ettiklerini, nafakanın muvazaalı olduğunu ve alacaklarının tahsilini önlediğini, bu nedenle ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/395 E-2004/409 K sayılı ilamındaki nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece, davalı tarafın yetki itirazı kabul edilerek, dava tarihinde davalıların ikametgahının bulunduğu ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçe gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

              Sayılı ilamıyla boşandıklarını, çocukların velayetlerinin müvekkiline bırakıldığını, müşterek çocuk Zeynep Elif (eski ismi Keriman Sultan) MİLLİ için Mahkeme kararında belirtilen 1.500TL nafakayı ödemeye devam ettiğini, 12.02.2013 tarihinden bu yana ödenen nafakayı hiç arttırmadığını ve nafakanın arttırılmasına ilişkin taleplerin ise sürekli reddedildiğini ve müşterek çocuğun eğitimine özel okulda devam ettiğini, çocuğun eğitim, bakım, konaklama ve diğer tüm ihtiyaçları müvekkili tarafından karşılandığını, belirlenen nafaka bedeli bir süre sonra kişiye yetmemeye başladığını, davalının mali durumunun iyi olduğunu belirterek, davalının 8,5 yıl önce takdir edilen nafakayı arttırmadığı ve paranın alım gücünün düşmüş olması, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi dikkate alındığında nafakanın aylık 9.000TL'ye artırılmasına, hükmedilen nafakanın yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay Uygulamaları gözönünde bulundurularak “TÜİK tarafından açıklanan...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Artırılması--Nafakanın Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Birleşen nafaka artırımı dosyasında davacı... ile davalı ...'in, birleşen nafakanın kaldırılması dosyasında davalı ...'in vekaletnamesi bulunmamaktadır. Vekaletnamelerin eklenerek gönderilmesi, ibraz edilmediği takdirde karar ve temyiz dilekçelerinin davacı-davalı ... ve davalı-davacı ...'e tebliği ile tebliğ belgelerinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2007...

                Hukuk Dairesince bozulması üzerine, borçlunun, icra müdürlüğünden fazla ödenen iştirak nafakalarının mahsubunu talep ettiğini, ancak, müdürlük kararı beklenmeden 20.11.2014 tarihinden itibaren hiç nafaka ödemesi yapılmadığını, bozma sonrası davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ödenmeyen aylık iştirak nafakasının birikmiş hali ile hesaplanarak, borçluya ödeme muhtırası gönderilmesi ve borçlunun mahsup talebinin reddine karar verilmesi istemlerinin icra müdürlüğünce reddine karar verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararını şikayet ettiği, mahkemece; 700,00 TL iştirak nafakası ödenmesine yönelik nafakanın artırılması davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, HMK'nin 150/7. maddesi uyarınca davadaki talebin vaki olmamış sayılacağı, nafaka borçlusunun fazla iştirak nafakası ödemesi yaptığı, ödemenin ahlaki görevin yerine getirmesi olarak yorumlanamayacağı gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu