İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka miktarını istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davanın kabul edilmiş olmasını, aksi kanaatte ise nafakanın miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 02/06/2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı; davalının ise, işçi olup, aylık 1.180 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının karşı davada verilen karara yönelik temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE, 2-) Davacı- karşı davalının, asıl davada vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ; Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 9.maddesi uyarınca, nafaka davalarında; davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten (maktu vekâlet ücreti) düşük olmamak üzere, hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi vekâlet ücretine hükmolunur....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 13/03/2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacının gelirinin bulunmadığı, davalının ise esnaf olup, ayrıca aylık 1024 TL emekli maaş aldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2022 NUMARASI : 2022/267 ESAS 2022/925 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, nafakanın bağlandığı tarihten dava tarihine kadar çocuğun ihtiyaçlarının arttığını paranın satın alma gücünün düştüğünü belirterek aylık 300 TL olan iştirak nafakasının aylık 2500 TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/1043 ESAS- 2020/464 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili tarafından; 20/12/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Ordu Aile Mahkemesinin 2014/82 esas 2014/448 karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen aylık 660,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1.500,00 TL ye artırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı kendisi için 200 TL yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, çocuk için 150 TL iştirak nafakasının 300 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, "daha önce takdir edilen nafakanın artırılmasını gerektirecek ölçüde mağdur olduğunu gösteren bir delil olmadığı için küçük ...'nın ve sigortalı olarak muhasebecilik işinde çalıştığı için davacı ...'...
Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafaka borçlusu davalının gelir durumuna göre ve onu ödeme güçlügü içine sokmayacak şekilde TMK'nın 4. maddesi gereğince hakkaniyete uygun nafaka miktarına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla nafaka yönünde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması-Nafaka Artırımı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 07.11.2017 gün ve 2016/16832 - 2017/12286 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....