SAVUNMA: Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; nafakanın artırılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, iki çocuğu daha olduğunu, 1.527,00TL nafakanın dahi fazla olduğunu belirterek davanın reddinin savunmuştur....
Davacının nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır. Kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nisbi harç alınmadan (Harçlar Kanunu md. 30-32) davaya devam edilmesi yanlış olmuştur. O halde, mahkemece davacıya "nafakanın kaldırılması" yönündeki talebiyle ilgili nispi harcın tamamlattırılması ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devamla bu talep hakkında red hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.03.2015(Prş.)...
Aile Mahkemesinin 2012/992 Esas 2014/550 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, lehine 100,00 TL nafakaya hükmedildiğini, nafakanın yetmediğini belirterek nafakanın 500,00 TL'ye artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacının davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100,00 TL'den 500,00 TL'ye çıkarılmasına, bu nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine " karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinafa konu hükmedilen nafakanın yıllık artış miktarı 5.880,00 TL’yi geçmemektedir. HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, davalı ... ile anlaşmalı olarak boşandığını ve boşanma ile davalı ... lehine nafakaya hükmedildiğini, bu nafakanın davacının alacağına engel olmak amacı ile kararlaştırıldığını ileri sürerek nafakanın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı borçlu davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, nafakanın davalı borçlunun tasarrufu ile değil, hakimin uygun bulması sonucu oluşan bir alacak olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda, nafakanın dava tarihinden itibaren tahsiline karar vermek gerekirken infazda güçlük yaratacak şekilde bu hususun eksik bırakılmış olması doğru görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında “nafakanın” sözünden sonra gelmek üzere “dava tarihinden itibaren” sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 2.65 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, nafakanın artırılmasını gerektirecek şekilde tarafların ekonomik durumlarında bir değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat olarak hükmedilen nafakanın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Hâkim; nafaka takdirinde olduğu gibi nafakanın artırılması veya azaltılması taleplerinde de, küçüğün yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir artırıma hükmetmelidir. Her ne kadar ,nafakaya karar verilen dava tarihinden ,görülen dava tarihine kadar aradan 1 senelik bir zaman geçmiş ise de , bu zaman zarfında da ,müşterek çocuğun ihtiyaçlarında bir artış bulunduğu, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünün nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.nun 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine uygun olarak arttırılması gerekir....
DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırımı- Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının nafakanın azaltılması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı, dava dilekçesinde; boşanma kararı ile birlikte velayetleri kendisine bırakılan müşterek çocuklar Yakup, Musa ve Fatih yararına boşanma kararında hükmolunan 75,00'er TL iştirak nafakalarının 150,00'şer TL daha artırılmasını talep etmiş; mahkemece verilen 08.10.2015 tarihli ilk kararda ortak çocuklar yararına ayrı ayrı hükmedilen 300 TL iştirak nafakaları davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine miktar yönünden, talep aşılarak...
Mahkemece; nafakanın aylık 600.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakanın devam eden yıllarda ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. HUMK'nun 74. (HMK 26 md.) maddesi hükmü gereğince; hakim, tarafların talep ve savunması ile bağlı olmakla, talepten fazlaya karar veremez. Mahkemece, davacının talebi olmadığı halde; nafakanın "ÜFE" oranında artırılmasına karar verilmiş olması doğru değildir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının emekli maaşından kesilen nafaka alacağının haksız yere kesildiği iddiasıyla icra dosyasında fazladan kesilen nafakanın kaldırılması istemine ilişkindir. İcra Hukuk Mahkemesince, nafakanın kaldırılmasına ilişkin istemin Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; mahkemece, davalının nafakanın enflasyon endeksi oranında artırılmasını kabul ettiğine ilişkin beyanı da değerlendirilmek sureti ile, yoksulluk nafakasının Yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda ...in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....