AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2018 NUMARASI : 2017/77 2018/346 DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Azaltılması) KARAR : Taraflar arasındaki Nafakanın Azaltılması davasının yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kısmen kabulü kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla 6100 sayılı HMK'nın 353 ve 356. Maddeleri uyarınca duruşmasız olarak ve aynı yasanın 355. maddesine göre istinaf sebepleriyle bağlı olarak dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili 31/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların Aksaray 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verilen nafakanın indirilmesi ve TÜFE oranında artışa bağlanması kararının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın iştirak nafakasının azaltılması davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün .... ve .... fıkrasında yer alan "Davanın kabulü ile, ortak çocuk ... ... ... için ödenen nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350 TL'ye indirilmesine, davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, Ortak çocuk ... ... için ödenen nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250 TL'ye indirilmesine, davacıdan alınıp davalıya ödenmesine" ifadelerinin yerine " Davanın kabulü ile, ortak çocuk ... ... ... için ödenen nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250 TL'ye indirilmesine, davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, Ortak çocuk ... ... için ödenen nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350 TL'ye indirilmesine, davacıdan alınıp davalıya ödenmesine"ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK. nun 438. maddesinin .... bendi uyarınca, peşin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2021/18 ESAS-2021/319 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2016 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını ve müşterek çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiğini, çocuğa 2.200,00 TL nafaka ödediğini, ekonomik sıkıntılarının olduğunu, şirketinin iflas durumuna geldiğini ve icralık olduğunu, aylık gelirinin 3.000,00 TL olduğunu beyan ederek ödemekle yükümlü olduğu 2.200,00 TL nafakanın 300,00 TL'ye düşürülmesini, yargılama giderlerinin davalı tarafça karşılanmasını talep etmiştir....
Davalının şubat 2010 tarihinde hostes olarak çalışmaya başladığı, net 943,00 TL maaş ve prim aldığı, arabasının bulunduğu tespit edilmiştir.Hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir ve sorumluluk durumu arasında bir oranlama yapılarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.Davada, davalının gelirinin yetersiz olması gerekçe gösterilerek nafakanın kaldırılması talebi reddedilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2015/747 Esas ve 812 sayılı nafakanın indirilmesi isteminin reddine yönelik kesinleşmiş kararının dava şartı olarak kesin hüküm nedeniyle dikkate alınması ve bu nedenle eldeki davanın reddedilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de her dava, açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Nafaka davalarında da (nafaka takdiri nafakanın azaltılması, kaldırılması vs.) dava tarihi itibariyle talep edilen şartlar mevcut ise, önceden açılıp kesinleşen davada kesin hüküm teşkil etmez, bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir. Yukarıda açıklanan gerekçeler ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince; davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
-2- Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise ....ı olup 6.757 TL civarı gelirinin olduğu, davalının gelir durumunda nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşıldığından, mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların .... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/224 E.- 2009/196 K....
Dava taraflarının ekonomik durumlarının olağanın dışında değişmesi halinde nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu gibi davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde de nafakanın tamamen kaldırılması olasıdır. Somut olayda davalının geliri bulunmadığı, oturduğu evin kendisine ait olmasının yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı gibi boşanma sırasında davacı tarafından bırakıldığı dikkate alındığında yeni bir ekonomik gelişme olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların dosyaya yansımış ekonomik durumları dikkate alındığında nafakanın kaldırılması yada azaltılması şartlarının oluşmadığı, bu hali ile mahkeme kararının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu değerlendirilmiş ve davacı tarafın ilk derece mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacılardan ... ile davalının 1999 yılında boşandıklarını, ... 1.Aile Mahkemesinin 2006/88 E. ve 2006/252 K. sayılı ilamında ise davacı ... lehine 120 TL yoksulluk ve diğer davacı ... lehine ise 110 TL nafakaya hükmedildiğini, davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 500 TL'ye davacı ... lehine hükmedilen nafakanın 400 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davacı ...'nin gelir ve giderlerine göre yoksulluk halinin devam ettiği, davacı ...'...