Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2020/220 Esas sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Ezel Kutay'ın velayetinin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki tesis edildiğini, dava dilekçesinde aleyhe hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin sağlık çalışanı olduğunu, her an hasta insanlarla kendisine korona virüsünün bulaşma ihtimali olduğunu, müvekkilinin işte çalışma saatlerinin yoğun olduğunu, çocuğunun babasını çok özlediğini, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesinin taraflarınca uygun olduğunu belirterek; müşterek çocuğun velayetinin babaya verilerek anne ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra edilemez. (Baki Kuru-İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2.baskı, sayfa 923-924). Kişisel ilişkinin kaldırılması kararı da aynı şekilde kesinleşmeden infaz edilemez. Somut olayda talimatın infazı sırasında ibraz edilen Kayseri 4. Aile Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarih ve 2016/749 E.-2016/293 K. sayılı kararı ile takip dayanağı ilam ile hükmedilen anne ile şahsi münasebet hakkının çocuğun yüksek menfaatleri dikkate alınarak kaldırılmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediği görülmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 06.01.2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortak çocuğa her konuda yardımcı olmak istediğini, ortak çocuğun sağlığı, eğitim, sosyalleşmesi için elinden geleni yaptığını, kişisel ilişki sürelerinin kısa olduğunu, uzman raporlarının dikkate alınmadığını, talep gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı vekili süresinde hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kendilerinden alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4). Babanın cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması kural olarak çocukla kişisel ilişki kurmasına engel değildir. Ceza ve tutukevinin, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla mevzuat çerçevesinde görüşme imkanı ölçüsünde, çocukla tutuklu veya hükümlü ebeveyni arasında kişisel ilişki tesis edilebilir....
Aile Mahkemesinin 2015/667 Esas 2016/267 Karar sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocukla davalı arasında aynı şehirde ve farklı şehirde olmak üzere iki farklı şahsi ilişki kurulduğunu, davalının fiilen Bilecik'te ikamet ettiğini ancak adresini Konya'nın Yunak ilçesine aldırdığını, davalının müşterek çocukla sanki aynı şehirdeymiş gibi kişisel ilişki kurduğunu, davalının müşterek çocuğu alarak her hafta sonu Bilecik'e götürdüğünü, müşterek çocuğun her hafta böyle uzun yolculuk yapmasının menfaatine olmadığını, müşterek çocuğun teslim saatine hiç uyulmadığını, bu nedenle davacının Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliğine 19/09/2021 tarihinde şikayette bulunduğunu, müşterek çocuğun kişisel ilişki nedeniyle etüt derslerine katılmadığını ve yorgun düştüğünü iddia ederek davalı ile müşterek çocuk arasındaki şahsi ilişkinin çocuğun okul, etüt, ikametgah, iş ve sosyal yaşamları gereğince yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davacının kişisel ilişkiye dair talebinin anayasal hak olduğunu, mahkemece talebin haksız bir şekilde reddine karar verildiğini, bu durumun çocuğa da zararlı olduğunu ifadeyle İlk derece mahkemesi kararının bu yönüyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava müşterek çocukla kişisel ilişki talebine dairdir. Mahkememizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlaki yararları esas alınır. Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi düzenli ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Velayeti anneye verilen müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla; ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
çocukla ilgili kişisel ilişki tesisinin davacının talep ettiği gibi her hafta olması durumunda müşterek çocuğun eğitimin aksayacağı, bu nedenle müşterek çocuğun yüksek menfaati gereği karar verilmesini İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;''Açılan davanın kabulü ile; İzmir 11....