"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 17.03.2020 tarihli ek karar, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi itibariyle 3.920,00 TL'dir. Dava nafakanın artırılması istemine ilişkindir. Somut olayda davacının artırılmasını talep ettiği miktar aylık 250,00 TL ve yılık toplam 3.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, nafakanın artırılmasına yönelik verilen karar miktar itibariyle kesin olduğundan, davacı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle küçüğün yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde; takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden , bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "ayda 150 TL nafakanın ifadesinin çıkartılarak yerine "ayda 200 TL nafakanın ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Kaldırılması - Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek dava dilekçesinde nafakanın kaldırılması talebinde bulunmuştur. Davacı erkeğin nafakanın kaldırılması davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafakanın Kaldırılması- Tedbir Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki "boşanma", "nafakanın kaldırılması" ve "tedbir nafakasının artırımı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (koca) tarafından; yararına hükmedilen tazminatların miktarı, nafakanın kaldırılması davasında tedbir verilmemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kocanın boşanma davasının kabulü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki "velayet ve nafakanın kaldırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; davacı-davalı kadının kabul edilen velayet davası, müşterek çocuk ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların reddi, velâyet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle çocuk yararına hükmedilen nafakanın tedbir nafakası, kadın yararına hükmedilen nafakanın boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir boşanma kararının kesinleşmesinden sonra devam eden nafakanın yoksulluk nafakası olarak hükmedildiğinin anlaşılmasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı...
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; dava konusu markanın tescili talep edilen emtianın tümünün davacı markaları altında tescilli olduğu, dava konusu markanın, düz yazı ile şekil unsuru ihtiva etmeksizin “Selisbankart” ibaresini beyaz zemin üzerine siyah yazılı şekilde, herhangi bir şekil unsuru ihtiva etmediği, davaya mesnet markaların ortak görülebilecek yazı ibaresi olan “ban(k)art” dışında baskın ve çok renkli ve çeşitli görsel öğeler içerdiği, görsel olarak taraf markaların “bank(k)art” ortak unsuru dışında başka hiçbir ortak noktada buluşmadığı, ortak nitelikli “bank(k)art” ibaresi tek başına görsel benzerlik kurmak için yeterli olmadığı, bütünsel açıdan yapılan değerlendirmede “selis-bankart”’ ibaresinin 2013/07173 sayılı markada yer alan ibarelerden yeterince farklılaştığı, anlamsal benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arsında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, gerek bütünsel gerekse içerisinde bulunan diğer unsurlar...
Art 206) ilişkin davanın normatif dayanağı olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 227 f. I hükmüne uygun eşlerden birinin diğerine ait “bir malın” edinilmesine katkısı sonucu bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına ilişkindir. Boşanma kararı verildiğinden eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f. II) boşanma davası tarihinden (=23.2.2003) itibaren gerçekleşmiştir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 691) O halde mahkemece yapılacak iş boşanma kararı verilerek kesinleşmiş olmakla incelenebilir duruma gelen değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının esası hakkında tarafların delillerini toplayarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
Ancak, davacının ...... tarafından kabul edilen isteğe bağlı sigortalılık süresi hakkında dosya kapsamında 01.01.1999’dan 31.7.1999’a mı yoksa 30.6.2001’e kadar mı kabul edildiğine dair çelişkili bilgiler yer almaktadır. 506 sayılı Kanunun 85. maddesinde 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; 01.05.2003 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak isteğe bağlı sigorta ......inin art arda üç ay ödenmemesi isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren bir neden olarak belirtilmişse de, anılan maddenin 4842 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükmünde; isteğe bağlı sigorta ......lerinin ödenmemesi isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren nedenlerden biri olarak öngörülmemiştir. Bu yönde; 01.05.2003 tarihinden önce sigortalı olup da, bu tarihten sonra ki süreye ilişkin olarak art arda üç ay ...... ödemeyenlerin sigortalılıkları da ......i ödenmiş son ayın bitimi itibariyle sona erecektir....
SAVUNMA: Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; nafakanın artırılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, iki çocuğu daha olduğunu, 1.527,00TL nafakanın dahi fazla olduğunu belirterek davanın reddinin savunmuştur....