Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir. Yoksulluk nafakası bakımından: HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2022 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 8.000,00 TL'dir. Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında yoksulluk nafakası indirim miktarının isabetli olduğu ve iştirak nafakasının kaldırılması yada indirilmesi şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....
Aile Mahkemesi'nin 2018/285 esas sayılı dosyası ile davacı kadın lehine hükmolunan aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 31/08/2022 tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka talebinin reddine, Afyonkarahisar 2. Aile Mahkemesi'nin 2018/285 esas sayılı dosyası ile müşterek çocuk Eylül lehine hükmolunan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 31/08/2022 tarihinden reşit olduğu 18/01/2023 tarihine kadar aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka talebinin reddine, Karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı talebidir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. Dosya kapsamından taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda davacı kadın lehine 150 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Zerrin için 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeden 11.11.2009 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 06.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucuna göre davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının müzede memur olarak çalıştığı, 2.000 TL maaş aldığı, evlendiği, müşterek çocuk 2004 doğumlu Zerrin'in ise 4. sınıfta öğrenci olduğu ve tedavi gördüğü açıklanmıştır. Ancak, HMK'nun 297/2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BANAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/08/2014 NUMARASI : 2013/88-2014/211 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile müşterek çocuğa ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günün koşularına ve artan ihtiyaçlara göre yetersiz olduğunu beyan ederek, 175 TL olan yoksulluk nafakasının, aylık 475 TL'ye, 100 TL olan iştirak nafakasının ise, aylık 400 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O nedenle, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, davalının ödeme gücü, yoksulluk nafakasının niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası çok olup, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. ci fıkrasından “yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 80’ er TL arttırılarak aylık 280’er TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları çıkartılarak yerine “iştirak nafakasının aylık 80 TL arttırılarak aylık 280 TL’ye, yoksulluk nafakasının aylık 30 TL artışla aylık 230 TL’ye çıkarılmasına” söz ve rakamları yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/815-2014/1009 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine- kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini,Konya 2. Aile Mahkemesinin 2012/763 E. 2012/950 K. sayılı ilamı ile kendisi için aylık 140,00 T.L. Yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için de aylık 110,00 T.L. iştirak nafakasına karar verildiğini, ihtiyaçlarının arttığını,nafakaların yetersiz kaldığını belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL.'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/147 Esas 2018/870 Karar sayılı 18/02/2019 kesinleşme tarihli ilamı ile hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak ve mükerrer ödemeye yer vermemek üzere aylık 350 TL'ye çıkarılarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, nafakaların üfe oranında artırılması talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakası artırım talebinin ve nafakaların üfe oranında artırım talebinin reddi, yoksulluk nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....