Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 150,00 TL artırılarak 350,00 TL'ye çıkartılmasına ve iştirak nafakasının 200,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/3415 Esas ve 2015/11941 Kararı ile; iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş; yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden ise, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, müşterek çocuğun masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500 TL'ye yükseltilmesine ,müşterek çocuk 2004 doğumlu için aylık 150 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 250 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Mahkemece;davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, müşterek çocukların masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile davacı için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden 200 TL artırılarak 600 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar ... her biri için aylık 200 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 300'er TL'ye ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....
Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile lehine hükmedilen nafakanın aynen devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı-karşı davacı ... vekili karşı dava dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile ... Aile Mahkemesinin 2011/727 Esas ve 2012/905 Karar sayılı ilamı ile davalı ... için 400 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 300 TL iştirak nafasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 600,00 TL'ye, iştirak nafakasının 400 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....
artırılarak çocuk için aylık 1.500,00 TL iştirak, davacı için aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekilinin yoksulluk nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazına gelince; Yoksulluk nafakasının artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; yoksulluk nafakasının ÜFE verilerine göre hesaplandığı belirtilmiş ise de hesaplama doğru yapılmamıştır. Mahkemenin endeks hesaplama şekli hatalıdır....
Aile Mahkemesinin 2007/362-557 E.K. sayılı ilamı ile iştirak nafakasının 130 TL'ye yükseltildiğini, bu tarihe kadar tarafların nafakaların artışını anlaşarak belirlediklerini ve davalının 2013 yılı Haziran ayı dahil her ikisi için 450 TL nafaka ödediğini, yakın zamanda davalıya murislerinden taşınmazlar kaldığını ve ekonomik durumunda ciddi bir artış meydana geldiğini, nafakaların ise davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçları karşısında yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 700 TL artırılarak 800 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL artırılarak 700 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Manisa 1....
Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı, kızı ve ailesi ile birlikte yaşadığı; davalının ise, babasına ait oto tamir dükkanında çalıştığı, ailesi ile birlikte kirada oturduğu tespit edilmiş; davada, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu da ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....