"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "yoksulluk nafakasının kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 16. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.06.2013 tarihli ve 2012/824 E., 2013/448 K. sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27.01.2014 tarihli ve 2013/16670 E., 2014/987 K. sayılı kararı ile; "...Davada; yoksulluk nafakası alacaklısı olan davalının sigortalı olarak sürekli bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/265 Esas ve 2013/222 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 450 TL’ye yükseltildiğini, davalının Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğunu, taraflarca davacının Almanya'daki emeklilik puanlarının paylaşıldığını, davalının yüklü miktarda mevduatı olduğunu, Almanya'da evi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talep ve dava edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayımladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın yeniden belirlendiği artırım davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve yeniden belirlendiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; ... Ale Mahkemesi'nin 2014/151 Esas dosyası ile davalı koca tarafından davacı aleyhine yoksululk nafakasının kaldırılması talep edildiği, mahkemece 15.05.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, kararın 25.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda kesinleşen mahkeme kararı ile yoksululk nafakası kaldırılmış olduğundan mahkemece yoksululk nafakası talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde nafakanın artırılmasına karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile boşandıklarını, bu hükümle davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak davalının resmi kurumda çalışmaya başladığını belirterek, hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; davacının işsiz olduğu, davalının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yargıtay ...nun 7.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. ...nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya ödemekte olduğu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının müşterek çocuklar için ödemekte olduğu iştirak nafakasının aylık 450,00'şer TL' ye indirilmesine, her bir çocuk için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakalarının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/3. maddesi gereğince; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılabilir....
Mahkemece, "...davalının vefat eden babasından kendisine aylık maaş bağlandığı, buna göre tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, aylık gelirlerinin birbirine oranın kayda değer miktarda olmayışı karşısında davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı ve davalının yoksulluk nafakası alma hakkının kalmadığı anlaşılmış olup, mahkemece daha önce davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davanın kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2015 NUMARASI : 2014/407-2015/49 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı S.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; davalının 13.01.2014 tarihinden itibaren sigortalı işe başladığını, bu tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve ödemiş olduğu nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir....