Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/578 Esas ve 2012/129 Karar sayılı ve 04.04.2012 tarihli ilamla boşanmışlar, boşanma ilamı 08.06.2012 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 28.06.2013 tarihinde açılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/731 KARAR NO : 2021/901 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2019/694 ESAS 2020/785 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması (Boşanma Protokolünden Kaynaklanan)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ereğli 1....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. -2- Dosya kapsamından, tarafların 15/07/2013 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği,davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığını, aylık 700,00 TL kira ödediği,davalının ise ilaç firmasında satış mümessilliği yaptığı, aylık 2.000,00 TL gelirinin bulunduğu ve aylık 950 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Davacı vekili dilekçesi ile; boşanma davası ile davacı kadın ve müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiğini, ....03.2010 tarihinde açılan dava ile yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının 200 TL'ye arttırıldığını bu nafakaların yetersiz kaldıkları iddia edilerek yoksulluk nafakasının bu kez 500 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin gelir durumunun davacının iddia ettiği gibi iyi olmadığını, müşterek çocukla ilgilenip ihtiyaçlarını karşıladığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile mahkemenin 2010/119 Esas ve 2010/623 Karar sayılı ilamı ile davacı için hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının 125,00 TL arttırılarak 375,00 TL’ye, çocuk için hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının 125,00 TL arttırılarak 325,00 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,......
Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır.Onun içindir ki, bilimsel öğreti de; evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu" belirtilmektedir. (Akıntürk Turgut: Aile Hukuku 2.Cilt- İstanbul 2002-s-294) (HGK 16.05.2007 2007/2-275-275) Somut olayda davalının emekli olduğu ve 700 TL emekli maaşı aldığı, 3.500- 4.000 TL civarında kira geliri olduğu, tarafların 2006 yılında boşandıkları ve boşanmada kusurun davalıda olduğu anlaşılmaktadır.Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumuna, nafakanın takdir edildiği 2006 yılında bu davanın açıldığı tarihe kadar, olağanüstü bir değişiklik olamadığı anlaşılmasına göre; yoksulluk nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması ve böylece tarafların arasındaki önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2015 NUMARASI : 2014/386-2015/335 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/... Esas-2011/... Karar boşanma ilamı ile davacı eş lehine hükmedilen 400,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için hükmedilen 300,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, çocuğun eğitim giderlerinin arttığını, davalının ekonomik destek vermediğini, kendisinin ev hanımı olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının aylık 650,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; tarafların sosyal ekonomik durumu, aradan geçen sürede paranın alım gücündeki düşüşe göre mevcut nafakanın düşük kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 900TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK.nun 176/4.maddesine göre de; tarafların, mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2014 NUMARASI : 2013/694-2014/231 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; 2010 yılında davacı lehine hükmolunan 250 TL yoksulluk nafakasının değişen koşullar ve artan ihtiyaçlar nedeniyle 500 TL'ye; 200 TL iştirak nafakasının 400 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini, olmadığı takdirde enflasyon oranında artışa hükmolunmasını talep etmiştir ....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde...