Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen ilamı ile boşandıklarını ve ayda 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verildiğini, aradan on yıl geçmesine rağmen davalının bugüne kadar yoksulluk nafakasını hiç artırmadığını, kalacak yeri olmadığından ve geliri olmadığından babasının yanında kaldığını ve hiçbir yerden geliri ve sosyal güvencesinin olmadığını, davalının gelir durumunun iyi olduğunu belirterek nafakanın 1000,00 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine yoksulluk nafakası yönünden artırılan miktar fazladır....
beyanla, yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı cevabında; nafakanın takdir edildiği tarihten sonra uzunca bir süre geçmediğini, mahkemece belirlenen maddi manevi tazminat tutarı olan 15.000 TL'yi peşin olarak ödediğini, nafakaları düzenli gönderdiğini, bunun dışında da çocuk için ek ödemeler yaptığını, davacının servis vs. ücret taleplerini ilgili firmanın bilgileri ve hesap numaraları verildiğinde ödemeyi kabul ettiğini; ancak, davacının bu bilgileri vermediğini, geçen süreç içinde kendisinin evlendiğini, yeni ev kurduğunu, konut kredisi çektiğini, istenen nafakanın fahiş olduğunu savunarak; davanını reddini istemiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 325 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafların boşandıklarını, boşanma kararı ile davalı lehine 275,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, daha sonra açılan nafaka artırım talepli dava sonucunda yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine karar verildiğini, söz konusu bu kararda davalı kadının bir işyerinde işveren gibi çalıştığının tespit edildiğini, bu hususun kadının asgari ücret seviyesinin üzerinde gelire sahip olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde nafakanın indirilmesine karar verilmesini talep ve dava...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/1711-2014/1628 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile; davacının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen davanın davacısı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara 3.Aile Mahkemesinin 31.10.2011 tarih ve 2010/456 E.-2011/1447 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı için aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının daha önce ortağı bulunduğu şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/09/2018 NUMARASI : 2017/832 ESAS 2018/659 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Arttırılması (Boşanma Protokolünden Kaynaklanan)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, tarafların gelir durumları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın lehine hükmedilen nafakanın miktarında ve belirlenen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında artırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yukarıda belirtilen sebeplerle karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 27/04/2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, nafakanın en son İzmir 12. Aile Mahkemesinin 03/04/2012 tarihinde kesinleşen kararı ile aylık 625,00 TL'ye yükseltildiği, bu nafakanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 28/06/2018 kesinleşme tarihli 2018/352- 1613 E.K. sayılı kararı ile dava tarihi olan 11/09/2017 den itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır....