AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2023 NUMARASI : 2023/121 ESAS 2023/807 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin boşandığını müvekkiline bağlanan 850 TL cari yoksulluk nafakasının müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 4150 TL artırılarak 5000 TL ye yükseltilmesine nafakanın yıllık ÜFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı kadına boşanmadan sonra babasından maaş bağlandığını, müvekkilinin resen nafakayı 1300 TL ye çıkardığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
O halde mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle nafaka takdiri sırasında kurulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka takdiri doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değildir; ayrıca hükmün 1.fıkrasında davacı kadının davalı olarak geçmesi de yanlış olmuştur....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların, 18.07.2013 tarihinde, anlaşmalı şekilde boşanmalarına karar verildiği, boşanma hükmünün, 19.07.2013 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 24.07.2014 tarihinde açılmış olduğu, davacı kadının, ev hanımı olduğu, babasından 370 TL ölüm aylığı aldığı, kendisine ait evde oturduğu, aylık 450 TL konut kredisi geri ödemesi bulunduğu; davalının ise memur olup, 2.250 TL maaş aldığı, annesine ait evde annesi ile birlikte yaşadığı, 2001 model O.A. marka aracının bulunduğu anlaşılmaktadır....
Ancak, bu durum bir eksiklik olmayıp nafaka hukukunun mahiyeti gereği nafaka miktarının tespitinde ve uyarlanmasında dikkate alınacak ölçütleri belirleme faaliyeti bilinçli olarak yargıya bırakılmıştır. Her ne kadar, mehaz kanun...Medeni Kanunu söz konusu ölçütlere yer vermiş olsa da esasen...hukukunda da nafaka miktarına ilişkin tespit ve uyarlamalar...Federal Mahkemesi'nin kararlarıyla şekillenmektedir. (Kocabaş, Gediz: Evlilik Sonrası Dayanışma İlkesi ve Bu İlkenin Sınırı Olara...İlkesi Doğrultusunda Yoksulluk Nafakasını Belirleyici Ölçütler, MÜHF – HAD, C. 19, S. 1) Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ....’in yayımladığ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının, babası dolayısıyla...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2020/40 ESAS - 2020/527 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların mahkemenin 2017/445 Esas, 2017/632 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile müvekkiline 650 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, takdir edilen nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, ancak davalının bu artırımı yapmadığını, yapılması gereken artışlar sonucu günümüzdeki nafaka miktarının 897 TL olması gerektiğini, müvekkilinin ek bir gelirinin bulunmadığını belirterek, takdir edilen nafakanın 1.500 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2000 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 20 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 19.03.2014 tarihinde açıldığı, davacının hurda toplayarak geçimini sağladığı, davalının çalışmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından;tarafların 07.10.2010 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 200.00.TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık altı yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı, davalının ise inşaatlarda gündelik işlerde çalıştığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2022/164 ESAS 2022/713 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; çocukların velayetini davacının aldığını, nafaka miktarının her yıl tüfe oranında arttırılmasına karar verilmesine rağmen davalı taraf nafakalarda bu artırımı uygulamadığını, söz konusu karar üzerinden 1 yıl süre geçtiğini, nafakanın müvekkilinin ve müşterek çocuklarının ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kaldığını, kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 5000 TL'ye, çocuklar Ali ve Hamza için hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 5000'er TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....