WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, evlendiği tesbit edildiğine göre boşanma kararından 2 yıl sonra davalı kocanın ödeme gücünü aşacak şekilde ve davacının ihtiyacını karşılamanın ötesinde, gerektiğinden fazla yoksulluk nafakası ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.Bu durumda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle önceki nafaka tarihinden sonra ÜFE artış oranları dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası fazla olup, TMK'nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

    Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 12.09.2012 tarihli ilamla boşandıkları, boşanma ilamıyla birlikte eş ve çocuk için 200,00'er TL nafakaya hükmedildiği, kararın 01.10.2012 günü kesinleştiği, eldeki artırım davasının bir yıl sonra açıldığı anlaşılmaktadır....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, ön inceleme duruşmasında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Davalı-davacının süresinde olmayan yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Davacı-davalının açık muvafakati veya usulünce yapılmış ıslahda söz konusu değildir....

          -TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalı halen asgari ücret ile çalışmaktadır. Davalının aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görünmediği gibi işinin devamlı ve güvenli olacağı da belli değildir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

            Dosyanın tetkikinde davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının tahsili talepli olarak ilamlı takip başlatıldığı, daha sonra nafaka artırımı kararı gereğince takibe devam edildiği, 2018 yılı haziran ayına kadar borçlunun maaşından hem yoksulluk nafakası hem de iştirak nafakası için kesinti yapıldığı, müşterek çocukların reşit olmasına rağmen iştirak nafakası kesintisinin devam ettiği, 2018 yılı Haziran ayında borçlunu işten ayrılması sebebiyle kesintilerin yapılamadığı, bunun yanında borçlunun 12/07/2018 tarihili talebi ile müşterek çocuklar reşit olduğu için iştirak nafakası yönünden kesintilerin kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davacı alacaklı tarafça, borçlunun emekli olması üzerine 2018 yılı Haziran ayından itibaren birikmiş yoksulluk nafakasının ve bundan sonra işleyecek yoksulluk nafakası alacaklarının, nafaka artırım kararı uyarınca tahsili için borçlunun emekli maaşından kesinti yapılmasının talep edildiği, ancak icra müdürlüğünce...

            Aile Mahkemesinin 2019/847 Esas ve 2020/67 Karar sayılı ilamı ile davacı Hanım Ece Çalışkan için hükmedilen aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 850,00 TL artırılarak aylık 1.200,00 TL'ye yükseltilmesine, her ay davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; tarafların boşanma davasında aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası verildiğini, Yargıtay bozma ilamı ile nafakanın aylık 350,00 TL'ye düşürüldüğünü ve bu kararın 12.03.2021'de kesinleştiğini, yoksulluk nafakasının şartlarının gerçekleşmediğini ve dava açıldığı tarihte yoksulluk nafakasının daha kesinleşmediğini bu şekilde kesinleşmeyen nafaka için artış talep edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, nafaka artırım davasıdır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Ortaca Aile Mahkemesi'nin boşanma kararının Yargıtay tarafından bozulduğu, nafaka yönünden devam eden davada 400,00.TL tedbir nafakasının kesinleşmeden itibaren 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, ancak Ortaca l.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin nafakanın arttırılmasına ilişkin kararının iş bu dava açıldığında halen kesinleşmediğini, tedbir nafakasının icra kanalıyla müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini , davacının yıllardan beri 250,00 TL olan yoksulluk nafakası yerine 400,00 TL tedbir nafakası ödediğini, tarafların sadece 20 gün evli kaldıklarını, müvekkilinin tek başına emekli aylığının ihtiyaçlarına yetmediğini, Fethiye' de bir bakım evinde yatmayı düşündüğünü ancak aldığı maaşın bu ücreti karşılamadığını, eksik inceleme yapıldığını delillerin ve tanıkların toplanmadığını kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma sırasında davacı tam kusurlu bulunduğu halde davacı lehine yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ancak müvekkilinin iyi niyetli olarak karara itiraz etmemesi neticesinde kararın bu şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin halen temizlik görevlisi olarak çalıştığını, maddi durumunun iyi olmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ağır kusurlu olan tarafın yoksulluk nafakası taleplerinin dinlenemeyeceği, kusuru daha ağır olan tarafa yoksulluk nafakası bağlanmış ise de bağlanan yoksulluk nafakası miktarının arttırılmasına ilişkin taleplerin evleviyetle dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; aile konutuna konulan şerhin kaldırılmasına ilişkin mahkemece verilen karara karşı bir istinaf talebinin olmadığını, ancak mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasının reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Uşak 2. Aile Mahkemesinin 2013/455 Esas 2014/526 Karar sayılı dosyası ile davalı lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, yurt dışındaki boşanmanın tanınması kararında da 250,00 TL tedbir nafakası verildiğini, yabancı mahkeme kararında davalı lehine 156,00 Euro nafaka ödenmesine karar verilmiş olup, söz konusu nafakaların her ay davacının maaşından kesildiğini, davalının maaş alıp aynı zamanda her ülkeden de nafaka aldığını, Uşak 2. Aile Mahkemesi tarafından bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

            UYAP Entegrasyonu