Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anılan yasa maddesinde sayılan kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Somut olayda; davacının 18 yaşını doldurduğu, üniversite öğrencisi olduğu, öğrenci yurdunda kaldığı, yurt ücreti olarak aylık 325 TL ödediği, davalının ise emekli olduğu aylık 1.600 TL maaş aldığı, mahkeme tarafından nafakaya hükmedilirken iştirak nafakasının artırımı ifadesinin kullanıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, davalıların müvekkilinin çocukları olduğunu, davalılardan ...' ve ... den aylık olarak 500,00 TL çocukları ... ve ... den 200,00 TL yargılama süreci boyunca tedbir nafakası ve hükümle birlikte yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir . Mahkemece"... Davacının kendisine ait evde aleyhlerine dava açtığı ... ve ...ile beraber ikamet ettiği ,kocasından kalan emekli maaşını kızı ile beraber aldığı, ... İlçesi ......
Yine aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında ise ; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır. Açıklanan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Buna göre, yardım nafakası; ergin çocuğun eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında görülen Ankara 1....
TMK.328/2, 364.maddeleri gereği şayet reşit çocuk eğitimine devam ediyor ise, anne ve baba kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere çocuklarına karşı yardım nafakası yükümlülükleri vardır. Davacı reşit olan müşterek çocuk dava tarihi itibariyle üniversiteye hazırlandığı 1800 TL. kurs ücretinin bulunduğu, bilahare de ... Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü kazanmış olup, ihtiyaçları, birlikte kaldığı annesi tarafından karşılanmaktadır. Somut olayda, davalı babanın herhangi bir işinin bulunmaması, gelir ve mal varlığının da olmaması davalı babaya nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz, zira, en azından asgari ücret seviyesinde gelirinin bulunduğu kabul edilmeli; bu durum (babanın geliri ve mal varlığının bulunmaması) ancak nafaka miktarının takdirinde etkili olup, davanın tamamen reddini gerektirmez. Davalı, hakkaniyete uygun bir miktarda nafaka ödemelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası- Boşanma Taraflar arasındaki nafaka ve boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafaka miktarı ile erkeğin kabul edilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadına ait temyiz dilekçesi adli yardım talebini de içermektedir. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, 336/3. maddesine göre ise adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir....
Hal böyle olunca hiçbir mal varlığı ve geliri bulunmayan davacıya davalı babanın yardım etmesi kanuni bir zorunluluk olduğu gibi ahlaki bir görevin yerine getirilmesi olarak kabul edilmelidir. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kaldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle, kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde, TMK.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile ergin çocuk tarafından babasına karşı bağımsız olarak açılan "yardım nafakasına" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka ile birleştirilen nafaka davası yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ergin çocuğun, eğitimi devam ettiğine göre; bu halde ana ve babanın bakım yükümlülüğünün yasal olarak çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceğine (TMK.m.328/2), mahkemece bu yasal yükümlülük dikkate alınarak....çocuk için nafaka tayin edilmiş olmasına göre davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi diğer hususlara...
Mahkemece kurulan hükümde yardım nafakası olarak nitelendirilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki "yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "tedbir nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 17.25.TL.bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava konusu olayda, davacı çocuğun, davalı annesinden talep ettiği nafakanın TMK.'nun 328/1.maddesinde düzenlenen "yardım nafakası" olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Velayet Değ. Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Müşterek çocuk ... Türk Medeni Kanununun 364. maddesine dayalı usulüne uygun ve harcı verilerek açılmış yardım nafakası davası yoktur. İştirak nafakasının artırılması davası sırasında ergin olan ... tarafından dosyaya sunulan vekaletname yardım nafakası talebi olarak değerlendirilemez. ... 13.3.2005 tarihinde ergin olmuştur. Bu tarihle sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....