WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakasına karar verilebilmesi için; nafaka isteyenin, yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir. Okumakta olan kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Dosyanın incelenmesinden, davalı babanın emekli olup, aylık 920 TL emekli maaşının olduğu, ayrıca erkek öğrenci yurdu işlettiği, davacının ise özel bir üniversitede eğitim gördüğü anlaşılmıştır....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un ....maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların baba kız oldukları; davacının ... ............. Üniversitesi ... Fakültesi'nde eğitim gördüğünü, yıllık okul ücretinin ....680,00 TL olduğu, tanık beyanlarına göre de davacının davalının bilgi ve onayı ile özel okula gittiği anlaşılmaktadır....

      Davalı cevap dilekçesinde; boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmadığını ve bu kararın kesinleştiğini, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, kendisinin emekli olup bir çok kuruma borcu bulunduğunu, ailesinin yanında ikamet ettiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek maddi gücü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının dava tarihinden sonra reşit olduğu gösterilerek dava tarihinden itibaren davacı lehine takdir edilen aylık 100 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....

        nun 364/....maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". .......'nun 365/... maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir"düzenlemesi yeralmaktadır. ... Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'...

            Ancak; dava, iştirak nafakasının artırılması istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında müşterek çocuğun ergin olması nedeniyle davaya yardım nafakası olarak devam edilmiştir. Bu nedenle davada iki ayrı nafaka istemi ve buna bağlı olarak iki ayrı davacı (nafaka alacaklısı) bulunmaktadır. Mahkemece verilen ilk hükümde sadece iştirak nafakasına hükmedilmiş ve yardım nafakası istemi reddedilmiştir. Hükmün her iki nafakaya yönelik temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur. Buna göre, bozma ilamına uyan mahkemece davacıların nafaka talepleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sadece yardım nafakası yönünden karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Bu nedenle davacının davalıya sözlü veya fiili saldırıda bulunması nafaka talebinin reddi için tek başına gerekçe olamaz Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3....

                Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4. Maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının D......

                  Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Somut olayda; davalının davacı babasına her ay 330 TL para gönderdiği, davalı dışında davacının 3 tane kızının bulunduğu, bu çocukların evli olduğu, düşük oranda gelirlerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, davalının yurt dışında bulunması nedeni hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılamadığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

                    Mahkemece, davacının eğitimine devam etmesi nedeniyle, davanın kısmen kabulü ile aylık 125,00 TL yardım nafakası takdir edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı Kanunun 365/2 maddesine göre ise; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." Somut olayda; davacı ara verdiği öğrenimine geri dönmüş ise de, 30.08.1987 doğumlu olup, evlenip-boşanmış sağlıklı bir kişidir. Davalı ise, 03.06.1949 doğumlu, 600,00 TL emekli maaşı alan, davacının annesi ve ayrıldığı eşi ile müşterek çocuğa 175,00 TL nafaka ödeyen, bakmakla yükümlü olduğu eşi ile 1995 doğumlu bir çocuğu daha bulunan bir kişidir. Dava yardım nafakasına ilişkin olduğundan Medeni Kanunun 316.maddesine göre mirastaki terhip sırasının dikkate alınması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu