WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

DAVA KONUSU : Önlem Nafakası KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin annesi ve babasının 11/01/2011 tarihinde boşandıklarını, davacının tüm ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılandığını, davacının üniversitede öğrenci olduğunu beyan ederek tensiple birlikte davalının 500,00 TL tedbir nafakası ödemesi, kararın kesinleşmesini müteakip nafakanın yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    Davacının 12. sınıf öğrencisi olduğu, dershaneye gittiği ve halen eğitim hayatına devam ettiği, davacı lehine TMK 364. maddesi gereğince yardım nafakası koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davalının diğer çocukları için nafaka ödemesi yapıyor oluşu ve giderleri dikkate alındığında hükmedilen nafaka miktarı fazladır....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

    Ancak, davada yargılama sırasında ergin olan ve davaya devam eden davacı Sümeyra'nın eğitimine devam etmesi nedeniyle nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. nun 364/1 mad.) istenilen nafaka yardım nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu "yoksulluk nafakası" olarak hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "...yoksulluk..." ifadesinin çıkarılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Dava yardım nafakasına ilişkin olduğundan Medeni Kanunun 316.maddesine göre mirastaki terhip sırasının dikkate alınması gerekir. Davacı eşinden boşanmış olup, öncelikle eşinden yoksulluk nafakası talep etmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olup olmadığı araştırılması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalının babası olduğunu, giderlerinin annesi tarafından karşılandığını, üniversite öğrencisi olduğunu, babasının hiç bir şekilde yardımda bulunmadığını belirterek aylık 1.200,00 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; boşandığı eşinden olan diğer çocuklarına da nafaka ödediğini, yeniden evlendiğini, bu evliliğinden de bir çocuğunun olduğunu, istenilen nafakayı ödeme imkanının olmadığını belirterek davacıya aylık 450,00 TL yardım nafakası ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....

        edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu