Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından;tarafların 20.10.2010 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 500 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği,bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup ,vefat eden babasından 300 TL aylık aldığı ,davalının ise esnaf olup,aylık 2500 TL civarı gelirinin olduğu , aylık 425 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davacı yönünden reddolunan nafakanın yıllık miktarının toplamı (450x12=5.400 TL) ile davalı yönünden kabul edilen nafakanın yıllık miktarının toplamı (200x12=2.400 TL), 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2022/207 ESAS 2022/234 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dava; nafaka (nafakanın artırımı) istemine ilişkindir. TMK.'nın 182.maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK madde 330/1) TMK.'nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. "Erkeğin işsiz olması ve malvarlığının bulunmaması onu nafaka sorumluluğundan kurtarmaz....
Mahkemece oluşturulan hükümde iştirak nafakasının artırılacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, nafakanın artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; nafakanın artırımına hangi tarihten itibaren başlanacağının belirtilmemiş olması, usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7, C.2(6100 sayılı HMK nun 370/2) maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından, hükmün ilk fıkrasında yer alan "... Davanın kısmen kabulü ile mahkememizin 2011/150 Esas, 2011/234 Karar sayılı ilamı ile N.. Ö... için hükmedilen 225,00 TL nafakanın, 100,00 TL arttırılarak 325,00 TL'ye, B..F..k Ö.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERBAA ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2014 NUMARASI : 2012/312-2014/350 Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, Erbaa Aile Mahkemesinin 2003/489 Esas, 2004/18 Karar sayılı ilamı ile aylık 130,00 TL. nafaka bağlandığı, daha sonra nafaka miktarının Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/107 Esas 2008/81 Karar sayılı ilamı ile aylık 230,00 TL. çıkartıldığını,hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, nafakanın aylık 500TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüyle; aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; verilen hükme yönelik davacı vekilince nafaka talebinin başlangıç tarihi yönünden tavzih talebinde bulunulmuş; mahkemece tavzih talebinin reddine karar verilmiştir . Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece verilen hükümde, artırılan nafakanın geçerlilik tarihi belirtilmemiş ise de; nafaka ve nafakanın artırımı davalarında, mahkemece hükmedilen nafakanın geçerlilik tarihi daima dava tarihidir. Bu husus, 28.11.1956 gün 15 E., 15 K. sayılı Y.İ.B.K.'...
Ayrıca, tedbir nafakasının tarafların sosyal ve ekonomik olarak şartlarının değişmesi durumunda artırımı veya azaltılması istenebilecektir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece, ayrılık davasının açıldığı tarih ile bu nafakanın artırımı dava tarihi arasında geçen süre ve bu sürede doğal olarak davacıların ihtiyaçlarının arttığı, günün ekonomik koşullarında paranın alım gücünü nispi de olsa yitirdiği dikkate alınarak önceki nafakanın TMK.'nun 4. maddesinde düzenlenen "hakkaniyet" ilkesine uygun olarak artırılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2022/85 ESAS 2022/2015 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; Konya BAM 2. Hukuk Dairesinin 2021/1745 Esas 2021/1455 Karar sayılı ilamıyla kendi yararına 700,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davalı ile arasında baba kız ilişkisinin olmadığını, babasından bu zamana kadar manevi destek görmediğini, nafaka haricinde bir desteğinin bulunmadığı, nafaka miktarının kitap masraflarına, kişisel masraflarına yetmediğini, bu nedenle nafaka miktarının artırılmasını talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili beyan dilekçesi ile davanın reddini istemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....