Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların 13.06.2007 tarihinde boşandıkları, sözkonusu boşanma kararının 19.10.2007'de kesinleştiği, ilgili ilamla davacı lehine aylık 175,00 TL nafakaya hükmolunduğu anlaşılmıştır TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

    Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir.TMK'nun 176/IV. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Somut olayda, yaklaşık 13 yıl önce hükmedilen yoksulluk nafakasının, paranın satın alma gücünü yitirmesi nedeniyle artırılması talep edilmektedir. Geçen süreçte, ülkemizde seyreden yüksek enflasyon nedeniyle, paranın satın alma gücünün azaldığı ve en azından değerinin düştüğü bir gerçektir....

      Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir." şeklinde düzenlenmiştir. 3.5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 2/l....

        TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          TMK'nun 176/4. maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir" Aynı şekilde 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

          Taraflar, nafaka miktarını, protokol ile; başka bir anlatım ile "sözleşme" ile kararlaştırmışlardır. Yapılan sözleşme hükümleri ile davacı baba, boşanma davasında, müşterek çocuk için aylık 36 ay boyunca aylık 2.000,00 TL, 36 ayın sonunda aylık 1.300,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul etmiştir. O nedenle; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlıkta Borçlar Kanununun uygulanması zorunluluğu bulunmaktadır. TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

          Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; tarafların boşandıkları, müşterek çocuk 09/08/2003 doğumlu Sude Naz'ın velayetinin davalı anneye verildiği, 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 06/05/2016 tarihinde verilen karar ile iştirak nafakasının aylık 250 TL artırım ile 750 TL'ye yükseltilmesine ve de bu nafakanın da her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, davacı nafaka yükümlüsü tarafından açılan iş bu davada nafaka artış ilamındaki TÜFE oranı uyarınca çocuğun nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 1.178,46 TL'ye ulaştığı belirtilerek nafakanın aylık 800 TL'ye indirilmesini ve TÜFE olarak belirlenen artış oranının memur maaş zammına göre düzenlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri 3 bin TL' sını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

            Hissedarı olduğu, müşterek çocuğun Özel Bartın Amerikan Kültür Derneği İlkokulu Müdürlüğü'ne ait özel okulda öğrenci olduğu, okulun yıllık harç ücretinin 11.000TL olduğu, bunun yanında yiyecek, giyecek, kırtasiye, okul ihtiyaçlarının olduğu, anne ve babanın çocuğun bakım ve eğitimine gelirleri oranda katkıda bulunmak zorunda oldukları, dinlenen tanık beyanları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü dikkate alındığında, davalının geçici öğretmen olarak çalıştığı, davacının serbest meslek yaptığı, nafakanın hükmolunduğu tarihten bu yana, aradan geçen zaman içinde ekonomideki değişiklikler, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının azalmadığı, tam tersine yaş ve okul durumu nazara alındığında günden güne arttığı, nafakanın kaldırılması ve veya azaltılması şartlarının ispat edilemediği," gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

            Ceza Genel Kurulu’nun 19/04/2005 tarihli ve 2005/17-7 esas, 2005/37 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5358 sayılı Kanun’la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda ... ... 22....

              SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacının nafaka artırım davasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacının nafakanın azaltılması davasına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019 (Pzt.)...

                UYAP Entegrasyonu