Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, davalının iddialarının doğru olmadığını, kararın hukuka uygun olduğunu, ancak nafaka başlangıcının geçici velayetin anneye verildiği tarih yerine kararın başlangıç tarihi olarak belirtilmesinin doğru olmadığın ileri sürerek, nafakanın başlangıç tarihinin geçici velayet tarihi olarak değiştirilmesi talebiyle katılma yoluyla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocukların bakımlarına maddi anlamda yetişemediği için çocukları baba yanına bırakmak zorunda kaldığını, ebeveyn olarak çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının anlaşma yoluna gitmeden kötü niyetle bu davayı açtığını, mahkemece verilen nafaka miktarı ile vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin değiştirilerek davacı babaya verilmesine, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2017/1017 ESAS - 2021/606 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : AV.T6 DAVALI : T1 VEKİLİ : AV.T3 DAVANIN KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi İSTİNAF KARAR TARİHİ:03/11/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ :03/11/2022 İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya incelendi, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı -birleşen davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;"......

TMK.nun 327.maddesinin 1.fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır" aynı kanunun 328/1. maddesinde " ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" 329/1 maddesinde de " küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda boşanma sonucunda ortak çocuğun velayetinin davalı babaya verildiği ve halen velayetin davalı babada bulunduğu , babanın yeniden evlendiği , çocuğun dava tarihi itibari ile ve halen annesi ile kaldığı konularında uyuşmazlık yoktur. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir....

    Somut olayda kaldırılması istenen iştirak nafakasının miktarı 9.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakanın kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

      Tüm dosya kapsamı ile; 1- )Davalı-birleşen davacı vekilinin nafakanın artırımı ile ilgili davada verilen karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davalı-birleşen davacı yanın istinaf başvuru dilekçesindeki büfe işletmesi ile ilgili kısım sebebiyle kadının açtığı nafakanın artırımı davasındaki karara ilişkin de istinaf başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri sekizbin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada;artırılan nafaka miktarlarına göre artırılan nafaka miktarları ayrı ayrı yıllık sekizbin Türk Lirasını geçmemektedir....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davacı yönünden reddolunan nafakanın yıllık miktarının toplamı (450x12=5.400 TL) ile davalı yönünden kabul edilen nafakanın yıllık miktarının toplamı (200x12=2.400 TL), 8.000 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "iştirak nafakasının arttırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı (koca)'nın nafaka artırımı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İştirak nafakasının hükümle yapılan aylık arttırımının bir yıllık tutarı toplam 600 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....

        UYAP Entegrasyonu