Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (koca)'nın anne yanında bulunan çocukla kişisel ilişkisinin geçici olarak düzenlenmesi yönündeki tedbir isteği hakkında, dava sırasında bir karar verilmemiş ise de, kararın kesinleşmesinden sonra, çocukla kişisel ilişkisinin engellenmesi halinde bu hususta düzenleme yapılmasını istemesinin mümkün bulunmasına göre davacı-davalı (koca)'nın tüm, davalı-davacı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Nafaka davalarında hüküm altına alınan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmı...

    Davalı (erkek) vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokolde her iki tarafında mutabakatlarıyla iştirak nafakalarının ve artış oranının belirlendiğini, boşanma kararının 22.06.2017 tarihinde kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık sürenin sonunda zaten ÜFE oranında arttırım yapıldığını, iştirak nafakası belirlenirken zaten çocukların özel okula gideceklerinin öngörülerek belirlendiğini, davalının nafaka borçlarını öderken nafaka ödemesi olarak yatırdığını, boşanma sırasında çalışmayan davacının iş yeri açıp çalışmaya başladığını, davacının ekonomik durumunda olağanüstü iyileşme olduğunu, çocukların masraflarına davacının da katılması gerektiğini, Temmuz-Ağustos ayında nafaka ödenmemesi hususunda da anlaştıklarını, bu dönemde çocukların baba yanında kaldıklarını, ihtiyaçlarını karşıladığını, yine okul tatilinde de çocukların masrafını karşıladığını, tarafların yaşadıkları iller itibariyle babanın çocukları sürekli görmesi mümkün...

    Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. l75). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Mahkemece, velayeti davalı-davacı anneye bırakılan 2001 doğumlu ortak çocuk ... ile davacı-davalı baba arasında ayrı şehir-aynı şehir ayrımı yapılarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı baba tarafından temyiz edilmiştir....

      Bilindiği üzere, TMK'nun 220 vd maddelerinde düzenlenen kişisel eşyanın iadesi davalarında yetkili mahkeme, HMK'nun 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Anılan genel yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin değildir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir(HMK. Md.116) .Dava, kişisel eşya olduğu ileri sürülen ev eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, birlikte açılmış olduğu boşanma davasından ayrılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istenilmiştir. Davalı taraf, süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş, sonradan verdiği 24.03.2016 tarihli dilekçesiyle, boşanma davasına verilen cevap dilekçesinde eşya alacağına ilişkin cevaplarınında sunulduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.12.2017 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma, tazminat, kişisel ilişki tesisi ve nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. KUŞÇUOĞLU...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından alacak davası, her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen nafaka ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı vekili Av. ... 10.12.2015 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2016 (Pzt.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, geçici velayet, kişisel ilişki ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.05.2015(Çrş.)...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, erkek lehine verilen manevi tazminat, reddedilen nafaka ve tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası talep edilmemiştir....

                  Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK 175. madde) Toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda davacı - davalı erkeğin davalı - davacı kadına oranla ağır kusurlu olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar isabetli ise de tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen nafaka azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu