AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2022 NUMARASI : 2021/176 ESAS, 2022/240 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Düzenlenmesi ve İştirak Nafakası - Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiklerini ve Kocaeli 4....
Dosya kapsamında dayanılan vakıalar, toplanan deliller, uzman raporu yine davacı tarafın tanık listesi ve beyan dilekçesi dikkate alındığında müşterek çocuğun annede olan velayetini değiştirilmesini gerektirir durum bulunmadığı anlaşıldığından velayetin değiştirilmesi davasının reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi çocuğun da menfaatinedir. Davacı-karşı davalı erkeğin asıl davanın reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili son celsede "biz rapor doğrultusunda velayetin annede kalmasını müvekkilimiz ile çocuk arasında raporda belirtildiği şekilde kişisel ilişki kurulmasını ve nafakanın pandemi koşulları nazara alınarak makul bir miktarda indirilmesini talep ederiz" şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava velayetin değiştirilmesi davası olarak açılmış, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair bir dava yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddi ile davalı-davacının birleşen nafaka artırımı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Velayetinin değiştirilmesi talep edilen müşterek çocuk ... 14.11.2005 doğumlu olup idrak çağında olduğu anlaşılmaktadır.Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir....
Mahkemece ilk hükümde davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı-davalı annenin açmış olduğu davada ise baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....
babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne, anne tarafından açılan karşı iştirak nafakası davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı tarafların temyizi üzerine Dairemizin 26.04.2016 gün ve 2016/7574 esas, 2016/8448 karar sayılı ilamıyla, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, davacı-karşı davalının kabul edilen davası ile ilgili yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve baba ile çocuk arasında yeniden düzenlenen kişisel ilişkinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davacı-karşı davalı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
Mahkeme, daha önce evli olan tarafların boşanmaları sonucu, velayeti anneye bırakılan ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, çocuğun psikolojik durumunu olumsuz etkilediği gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu sonuç, bir ebeveyn için; ağır bir karardır. Velayetin kullanılması ile ilgili olarak Türk Medeni Kanununda "koruma önlemleri" getirilmiştir (TMK md. 346-347). Açıklanan Yasa maddelerindeki koruma önlemleri sınırlı sayıda açıklanmamıştır. Hakimin, başvuru halinde çocuğun menfaatine en uygun düşecek önlemi araştırması ve uygulaması gerekir. Velayet hakkının veya kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması en son uygulanacak önlemlerdendir. Bunlardan önce, ara önlemler alınmasına yasal bir engel yoktur....
Bu sebepler ile somut olayda tarafların ortak velayete ilişkin bir uzlaşı içerisinde bulunmadıkları da sabit olup, dosya kapsamı ve küçüğün yaşı ve sosyal inceleme raporları dikkate alınarak velayetin anneye verilmesinde yanlışlık bulunmamıştır. Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde ; Mahkeme kararı ve istinaf tarihi dikkate alındığında, o tarihler için kurulan kişisel ilişkinin küçüğün yaş dönemine uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır Müşterek çocuk istinaf incelemesi tarihi itibari ile 6 yaş içerisindedir. Küçüğün bulunduğu yaş dönemi dikkate alındığında, halen geçerli kişisel ilişkinin küçüğün üstün yararı ile çatışmadığı ve kişisel ilişki kararlarının değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi olanağının da bulunduğu dikkate alındığında, dava taraflarının kişisel ilişkiye yönelik istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince," annenin velayet hakkını kötüye kullandığına dair bir delil elde edilememiş olup aksine küçüklerin anne ile mutlu oldukları , baba ile uzun süre kalmak istemedikleri belirlenmiştir. Boşanma ilamı ile düzenlenen şahsi ilişki ise genel kriterlere uygun olup aksinin düzenlenmesi annenin velayet hakkının kısıtlanmasına ve küçüklerin düzenlerinin bozulmasına neden olacak niteliktedir." gerekçesi ile davacının velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Azaltılması-Kişisel İlişkinin : Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi olmazsa, iştirak nafakasının azaltılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiş olup, mahkemece; kısa kararda davanın reddine şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise velayetin değiştirilmesi davasının reddine, nafakanın azaltılması davasının reddine karar verilmiş olup kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı, gerekçe bölümünde ise kişisel ilişkiye yönelik önceki düzenlemenin yeterli olduğundan yeniden düzenleme yapılmadığının belirtildiği...