Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. ./.....

    Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. İstanbul Anadolu 15....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı,,, oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 30.12.2009 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 140 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık altı yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığını, davalının ise çobanlık yaptığı, aylık 1500 TL gelirinin bulunduğu, evli olduğu ve bir çocuğunun daha olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. -2- Dosya kapsamından, tarafların 27.03.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık dört yıllık süre geçtiği,davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığını, aylık 180 TL kira ödediği,davalının ise nakliyecilik yaptığı, aylık 2500 TL gelirinin bulunduğu, kendisine ait bir evi olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

        Mahkemece;davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının gelirinin olmadığı, müşterek çocukların masraflarının fazla olduğu, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakaların yetersiz kaldığı gerekçesi ile davacı için aylık 400 TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden 200 TL artırılarak 600 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuklar ... her biri için aylık 200 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 300'er TL'ye ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Yoksulluk ve iştirak nafakaları, aidiyetleri nitelikleri ve sonuçları itibariyle ayrı nafakalardır. Ayrı ayrı değerlendirilir. Artıralan yoksulluk nafakası aylık 75 TL, artırılan iştirak nafakası aylık 100 TL, ayrı ayrı olarak yıllık toplamı 1.400 TL'den azdır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.430 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235K....

              (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; TMK. nun 197. maddesi uyarınca davacı eş için 400 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 300 TL iştirak nafakası talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 350 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise 150 TL iştirak nafakasına karar verilmiş; hüküm, davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.02.2002 doğumlu olup 02.02.2020 tarihinde 18 yaşını ikmal etmiş olmakla iştirak nafakası 02.02.2020 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, Davacı baba yeni bir nafaka davası açılmasına mahal vermemek için ve eğitimi (üniversite) devam eden müvekkili için kendince belirlediği ÜFE artışına göre Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/ 837 Esas sayılı dosyasına kendi iradesiyle nafaka ödemeye devam ettiğini, Davalılardan müvekkili T4'nin, 29.04.2021 tarihinde evlendiğini, yoksulluk nafakası o tarihte kendiliğinden sona erdiğini, ancak Sakarya 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/837 Esas sayılı dosyasında, gerek birikmiş borç/nafaka gerekse velayeti altındaki diğer çocuğun devam eden iştirak nafakası dolayısıyla alacağı halen de devam etmekte olduğunu, davacının bu davayı açmakta hiç bir hukuki yararı olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar...

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşanma ilamıyla müşterek çocuk için hükmolunan aylık 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye; 150 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye çıkarılması talep ve dava edilmiştir.Davalı vekili cevabında; boşanma ilamıyla davacı lehine yoksulluk nafakası hükmolunmadığını ancak müvekkilinin kendisini borçlu zannederek yoksulluk nafakası ödediğini, müvekkilinin maddi durumunun kötü olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müşterek çocuk için hükmolunan 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye artırılmasına karar verilmiş; davacıya kesinleşen boşanma ilamında yoksulluk nafakası hükmedilmediği gerekçesiyle davacının yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davasının reddi yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar ......

                  UYAP Entegrasyonu