Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka attırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Hatice'nin velayetinin kendisine verildiğini, boşanma kararı ile kendisine 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığından, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ ye, müşterek çocuğun iştirak nafakasının aylık 250,00 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası artırımı talebinin reddine, müşterek çocuk Ahmet için nafakanın 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yoksulluk nafakası yönüyle ret kararını istinaf etmiştir. Dairemizin 25/10/2021 tarih 2021/2070 Esas 2021/1715 Karar sayılı ilamı ile harç eklikliği sebebiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, eksikliğin giderildiği anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesinin 08/07/2021 tarih 2020/35 Esas 2021/196 Karar sayılı ilamı sadece davacı tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi istemine ilişkin istinaf edilmiş, müşterek çocuk Ahmet için hükmedilen iştirak nafakasının artırımı istemi istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

    Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

    Somut olayda; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların sosyal- ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, yaşı küçük çocuğun ihtiyaçları, önceki iştirak nafakasının üzerinden geçen süreç, bu süreçteki TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının aylık 750 TL artırımı ile aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasının miktar itibariyle fazla olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının iştirak nafakasının artırımı talebinin tam kabulü yönünden tüm sonuçları ile kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m. sine göre bu konuda yeniden düzenleme yapmak gerektiğinden, iştirak nafakası artırımı talebinin kısmen kabulü ile, ortak çocuk Yağmur İlke yararına daha önce hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının takdiren aylık 350 TL artırımı ile aylık 600 TL'ye çıkartılmasına oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur...

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Dosya kapsamından; tarafların 27.10.2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için 225’er TL iştirak nafakasına karar verildiği, 2012 yılında açılan nafaka artırımı davası neticesi yoksulluk nafakasının 370 TL, iştirak nafakasının 240’ar TL’ye yükseltildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı; davalının ise röntgen teknisyeni olup, aylık 2700-3000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....

      Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

      Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2014 yılında boşandıklarını,müşterek çocuk olan 2008 doğumlu . velayetinin tarafına verildiğini ve boşanma neticesinde kendisi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede müşterek çocuk ve kendisinin ihtiyaçlarının arttığını,hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 100,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye;aylık 150,00 TL’lik iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile...4. Aile Mahkemesi'nin 2005/640 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, bu kararla kendisi için aylık 100TL, müşterek çocuk ... için aylık 50TL nafaka bağlandığını; ancak, bu nafakanın da günümüz ekonomik koşulları sonucu yetersiz kaldığını belirterek; nafakanın artırılarak, yoksulluk nafakasının aylık 700TL' ye, iştirak nafakasının aylık 400TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

          Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Adeviye için için aylık 40.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 125.00 TL'ye yükseltilmesi ile davacının yoksulluk nafakasının artırılması yönünden talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

            Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

              UYAP Entegrasyonu