DAVA KONUSU : İlama Dayalı Birikmiş Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Tahsili İle İştirak Nafakasının Artırılması KARAR : Taraflar arasındaki ilama dayalı birikmiş yoksulluk ve iştirak nafakasının tahsili ile iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı eski eşi olduğu, 11/05/1999 yılında Urla Asliye Hukuk Mahkemesinde anlaşmaları olarak boşandıkları, resmi olarak evli değil birliktelik yaşadığı süre içinde Asine İnce isimli kız çocuklarının olduğu, velayeti kendisinde olduğu, çocuğun...
Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda; velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar 13.10.2006 tarihinde kesinleşmiş, bu dava ise 27.11.2013 tarihinde açılmıştır. Davada, iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK'nun 330/1.maddesi gereğince; "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur." Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı annenin öğretmen olduğu, davalı babanın ziraat mühendisi olduğu, fabrikada çalıştığı, müşterek çocuk Neslihan'ın ise 1998 doğumlu olduğu ..... Lisesi 9.sınıfta öğrenci olduğu ve dersaneye gittiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakasının miktarının takdir edilmesinde; anne ve babanın mali ve sosyal durumları ile çocuğun giderlerinin dikkate alınması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının çalıştığını, yoksulluk çekmediğini ileri sürerek aylık 100.00.- TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı, çalışmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında da ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek aylık 80.00.- TL yoksulluk nafakasının 400.00.- TL ye, 100.00.- er TL iştirak nafakasının 300.00.- er TL ye yükseltilmesini ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesini talep etmiştir....
Mahkemece; önceki nafaka artırma kararı ile nafakanın her yıl TEFE'ye göre artırıldığını, artan miktarın uygun olduğunu, artırmayı gerektiren olağanüstü bir durumun olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Tarafların Alaşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.02.2002 tarih, 2001/219 E. 2002/29 K. sayılı ilamı ile boşandıkları, müşterek çocukların (1993,1996 ve 1998 doğumlu) velayetinin davacı anneye bırakıldığını, aynı mahkemenin 25.09.2003 tarih 2003/231 E.2003/304 K. sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 100 TL'den 150 TL'ye, iştirak nafakasının ise 40'ar TL'den 60'ar TL'ye artırıldığı ve her yıl TEFE oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Artış şartına göre dava konusu 2009 yılında yoksulluk nafakasının 205 TL'ye iştirak nafakalarının ise 82'şer TL'ye ulaştığı tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasının aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 500 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı yargılamaya gelmemiş, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 400 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmektedir. ......
Mahkemece; daha önceden hüküm altına alınan 150 TL iştirak nafakasının aylık 175 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakalarında yapılan artışın az olduğunu, asıl ve karşı davada verilen kararın kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; küçük ... için artırılması istenilen nafakanın 18.07.2005 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası ile 50 TL olarak kararlaştırıldığı, daha sonra iştirak nafakasının 21.12.2006 tarihinde, 125 TL’ye çıkartıldığı, bundan sonra da 10.12.2009 tarihinde bu nafakanın 225 TL’ye çıkartıldığı; iş bu davanın açıldığı 22.12.2014 tarihinde ise, aradan geçen yaklaşık beş yıllık sürede küçük ...’nın biraz daha büyüyüp masraflarının biraz daha arttığı, bu sebeple nafakanın da hakkaniyet ölçüsünde artırılması gerektiği sonucuna varılarak, hakimin iştirak nafakasını 225 TL’den, 300 TL'ye çıkartılmasında ve kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Davalı duruşmadaki beyanında; nafakanın artırılması durumunda ödeme güçlüğü yaşayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile aylık iştirak nafakasının 600,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328. maddesi hükmü gereğince; ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; ortak çocuklar için ödenen aylık 87.50'şer TL iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek aylık 500.00'er TL yükseltilmesine ve her yıl artış için oran belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile ; davanın reddini istemiştir....