WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; boşanma kararı ile birlikte 1997 doğumlu Canset’in velayetinin davalı anneye verildiği, ortak çocuk yararına aylık 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, diğer müşterek çocuk ... ’ın reşit olup, protokolde ve kararda bu çocuk için nafaka belirtilmemiş ise de, ... ’a da 1.000 TL nafaka kararlaştırılıp, bu miktarın velayeti anneye verilen ......

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/282 E. 2011/401 K. sayılı kararıyla boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakılmasına karar verildiğini, müşterek çocuk için 50 TL iştirak nafakası bağlandığını, fakat iştirak nafakası miktarının düşük olduğunu, müşterek çocuğunun zaruri ihtiyaçları ve eğitim giderleri düşünüldüğünde bu nafaka miktarının günümüz koşullarında yetmediğini, bu nedenlerle dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 500 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, nafaka miktarının her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Davacının nafaka talebini içeren davasını Çankırı'da açmasının yanlış olduğunu çünkü davacı ile müşterek çocuk B... B....'...

      Kural olarak iştirak alacaklısı, haczi koyduran takip alacaklısı ile birlikte malların satış bedelinden alacağını alır. Satış sonunda bu para, alacaklılar arasında garameten paylaşılır. Ancak imtiyazlı alacaklılar İİK.'nın 206. maddesinde düzenlenmiş olup, şikayetçi hem İİK.'nın 101. maddesi anlamında iştirak alacaklısı, hem de 206/4-C maddesi anlamında imtiyazlı alacaklıdır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklama ve ilkelere uygun olarak, ilama dayalı nafaka alacaklısı olan şikayetçinin haczinin, haczi daha önceki tarihli olan şikayet olunanın haczine iştirak edebileceği, İİK'nın 140/ 2. ve 3. maddesi hükümleri uyarınca, nafaka alacağının haciz talep tarihinden önceki son bir yıl içerisinde tahakkuk etmiş olan kısmının, İİK.'...

        Dava;iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 330/1.maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Türk Medeni Kanunu'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

          için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye, çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin Reddine, " ifadelerinin çıkarılarak yerine "... Müşterek çocuklardan Ö. B. için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL artırılarak 300 TL'ye, Müşterek çocuklardan F. B. için aylık 150 TL olarak belirlenmiş iştirak nafaka miktarının dava tarihinden itibaren aylık 100 TL artırılarak 250 TL'ye, çıkartılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine..." ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.'' Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu düzenleme ile, genellikle ekonomik ve mali açıdan güçsüz durumda olan nafaka alacaklılarının; nafaka yükümlüsünün (davalının) bulunduğu yer mahkemelerinde masraf yapıp, gelerek dava açmaları ve bu suretle mağdur olmaları önlenmek istenmiştir. Burada zayıfı korumak amacı ile genel yetki hükmü getirilmiş ve seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır....

              Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK 140/2 maddesi kanunun 206. maddesine atıf yapmakla haciz talep tarihinden önceki 1 yıl içinde tahakkuk eden nafaka alacağının rüçhanlı olduğunu hüküm altına almaktadır. İİK 101 maddesine göre nafaka alacağının ilk hacze iştirak edebileceği belirtilmiştir. Tüm bu hükümlerden anlaşılması gereken haciz sıra cetvellerinde nafaka alacağının İİK 101 maddesi uyarınca takibe ihtiyaç olmadan iştirak edebilmesi için icra dosyasında bir talebinin bulunması ve bu talebe alacaklının itiraz hakkının tanınması gerekir. Böyle bir talep olmaması halinde nafaka alacağının İİK 206. maddesi kapsamında rüçhanlı olabilmesi aynı zamanda İİK 100 madde kapsamında iştirak şartlarını da taşımasına bağlıdır....

                Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/273 E. 2010/303 K. sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, bu davada davalı baba tarafından yapılan toptan ödeme nedeniyle anne; müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini beyan ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Kural olarak iştirak nafakası, velayete ilişkin kararın kesinleşmesi ile hüküm ifade eder. Bu kural nedeniyle; boşanma sırasında henüz tahakkuk etmemiş olan iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması; müşterek çocuğun hakkı olan nafakanın sonradan dava ile istenilmesine engel değildir. Öte yandan, TMK. nun 330/2 maddesinde de “Nafaka her ay peşin olarak ödenir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde hükmü ile iştirak nafakasının irat biçiminde ödeneceği düzenlenmiştir. Gerçekten de fiziksel ve zihinsel gelişimi devam etmekte olan küçüğün ihtiyaçları buna paralel olarak sürekli olarak artmakta ve her an değişkenlik arz edebilmektedir....

                  Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....

                    Dava, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nın 101. maddesi uyarınca hacze takipsiz iştirak koşullarını taşıyan şikayetçinin İİK'nın 206/4-C maddesi uyarınca, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağı rüçhanlı olacağından (İİK m. 140/3), şikayetçi alacağının nafaka kısmına münhasır olmak üzere imtiyazlı kısmının satış tarihine göre son bir yıllık süre içinde doğan bölüm olduğu, bir yıllık dönem dışında doğan nafaka alacağı bulunduğu takdirde ise rüçhansız alacak olarak hacze iştirak edeceği hususu nazara alınarak, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş eden nafaka miktarının rüçhanlı olabileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu