Lehlerine nafaka takdir edilen davacı ve çocuk arasında HMK'nın 59. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan davalar birbirinden bağımsızdır. Somut olayda; davacı istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen ve davacı yönünden reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL), müşterek çocuk yönünden istinafa konu edilen ve reddedilen nafaka 400,00.-TL (400x12= 4.800,00- TL) olup hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....
Buna göre yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.Nafaka ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
FERAGATİŞTİRAK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 182 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 183 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davada, 2008 yılında boşandığı ve 1992-1993 ve 2002 doğumlu müşterek çocukların velayetinin kendisine verildiğini ileri sürerek davalıdan aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davacı annenin boşanma davasında duruşmada kendisi ve çocuklar için nafaka istemediğini beyan edip imzaladığı belirtilerek, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
-TL nafaka miktarının çok düşük olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nafaka (önlem nafakası) istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ve müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka miktarlarının fazla olduğunu, müvekkilinin nafaka neticesinde gelirinden elinde kalan miktar ile hayatını sürdürebilmesinin günümüz şartlarında mümkün olmadığını, mahkemece davacının dava dilekçesinde talep ettiği nafaka miktarının üzerinde karar verilmesinin hukuka aykırı nitelikte olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı talep edilen tedbir nafakası isteminin reddine, müşterek çocuk açısından verilen tedbir nafakası istemi için ise uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, TMK'nın 195- 197.maddelerine dayalı tedbir nafakası davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Nafaka alacaklısı (davacılar) isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava aça-bilecekler, isterlerse davalının ikametgahı mahkemesinde (HUMK 9. madde gereğince) dava açabileceklerdir. Mahkemece, boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında (yoksulluk veya iştirak) "davalının yerleşim yeri" mahkemesinin yetkili olduğu (TMK'nın 175. maddesi) belirtilmiş ise de; yukarıda da açıklandığı gibi olayımızla ilgili yetki kuralı TMK'nın 177. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre de; "nafaka alacaklısının (davacının) yerleşim yeri" mahkemesi yetkili mahkemedir. Öte yandan bu yetki kesin yetki olmayıp, kanunun gerekçesinde de açıklandığı üzere genel yetki düzenlemesidir. Nafaka alacaklısına yukarıda belirtildiği gibi seçimlik hak tanır. Bu nedenle davalı tarafın yetki itirazı bulunmadığı takdirde mahkemece re'sen de incelenemez. Davacılar (nafaka alacaklıları) işbu davayı kendi yerleşim yerleri olan K.....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/70 KARAR NO : 2021/21 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2019/375 ESAS, 2019/873 KARAR DAVA KONUSU : ÖNLEM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vasisi dava dilekçesinde özetle; davacının kardeşi olduğunu, davacıya Kdz. Ereğli 1....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davalı Davacı kadın tarafından kendisi için aylık 400 TL müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL önlem nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından kadın ve çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 400'er TL önlem nafakasına hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Her bir nafaka alacaklısı için kabul edilen önlem nafakası miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacı kadın lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, kadın için hükmedilen bir yıllık önlem nafakası miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, çocuk için hükmedilen bir yıllık nafaka miktarının ise 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 352. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
(TMK 197/2) Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı kadının erkeğin evi terkine, sadakatsizliğine vakıa olarak dayandığı, ilk derece mahkemesince erkeğe verilen sadakatsizlik ve evi terk etme kusurlarının kararın erkek tarafından istinaf edilmemesi nedeni ile kesinleştiği, erkeğin kesinleşen kusurlarının yanında birlik görevlerini yerine getirmeme kusurunu da işlediği, kadının ayrı yaşamakta haklılığını ispat ettiği, kadın lehine hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre düşük olduğu aylık 4.000,00 TL önlem nafakasının hakkaniyete uygun ve makul olduğu anlaşıldığından anılan miktar önlem nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....