Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfus Hizmetlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre davacıların murisi olan "...'...

    Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulnmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya hergangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mükün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde çoğun içerisinde az da vardır " kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı "verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre muris "...”'...

      Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulunmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre "..."...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt tashihine ilişkin davada Pülümür Asliye Hukuk ve... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nüfusta isim ve anne isminin tashihi istemine ilişkindir. Pülümür Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı ...’ün yerleşim yerinin... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Erzincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının Almanya’da ikamet etmesi ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada tespit olunan adresin de tanık ...’ın adresi olduğunun anlaşılması nedenleriyle nüfusa kayıtlı olunan yere göre yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davalı ...’ün Almanya’da ikamet etmekte olduğu, Türkiye’ye geldiğinde ise kızı...’in ... Mahallesi, .......

          Her ne kadar 25 yaşından sonra yaş tespitinin yapılamayacağı Yargıtay uygulamalarında tespit edilmiş ise de, dosyada mevcut diploma suretinin incelenmesinden, davacının nüfusta kayıtlı doğum tarihine göre 8 yaşında iken ilkokul diploması almaya hak kazandığı görülmekte, bunun ise hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağı açıktır. Bu itibarla; dosyada bulunan diplomanın verildiği okuldan sorulup, alınacak cevaba ve oluşacak kanaate göre bir karar vermek gerekirken, bu husus değerlendirilmeden mahkemece davanın reddi doğru görülmemiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, T.C. vatandaşı ... kızı olduğunu ancak, kendisinin hiçbir ülkede nüfusta kayıtlı olmadığını, gayriresmi evliliğinden çocukları bulunduğunu, vatandaşlık alabilmek ve çocuklarını nüfusa kaydettirebilmek için ... ve ... kızı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 02/12/2014 günlü raporda ... ve ... kızı davalı ... ile davacının %99,9999 oranda ana-baba bir kardeşliği tespit edilmiş ise de davayı açan kişinin ... olduğunu usulüne göre kanıtlayamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Mahkeme tarafından yapılan yargılama ve toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir Düzeltilmesi istenen tapu kayıtlarından 82 ve 90 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları içeriğine göre taşınmazlar “ ... ... oğlu ...’in malı iken ölümü ile veraseti evlatları ...kaldığı, ... ... oğlu ... kızı ... ölümü ile evlatları ..., ... ve ... terk ettiği” belirtilmiş ve bu kişiler adına taşınmazlar tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece kadastro tespit tutanaklarında , tapu maliki olduğu belirtilen kişilerin baba, anne ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus aile kayıtları getirtilip tutanak içerikleri ile karşılaştırılmamış ve ayrıca tapu maliki olarak gözüken “... oğlu ... ...” isminde nüfusta kayıtlı birisinin bulunup bulunmadığı sorulmamıştır. Mahkemece; tapuda malik gözüken diğer müşterek malikler ile kaydı düzeltilmesi istenen müşterek malik arasındaki irtibat araştırılmalı bunun için de” “......

                Davacı, 3981 ada 6 parselde bulunan 14 nolu bağımsız bölümde 1/6 hisse oranında tapuda paydaş görünen ..... ile babannesi olan Ana .....nın aynı kişi olduğunun tespiti ile tespit gibi düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Dosya içeriğine, toplanan delillere,hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle,Bulgaristan Cumhuriyeti kayıtlarına uygun olarak tapu kaydında paydaş olarak görünen .... ile davacının murisi "Ana ..... nın aynı kişi olduğuna yönelik tespit hükmü kurulması doğru olduğuna göre;davalı Tapu Müdürlüğünün bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davalı Tapu Müdürlüğünün sair temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere;Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

                  Mahkemece, bozma ilamına uyularak daanın kabulüne dair verilen ikinci karar Dairece; "önceki bozma kararında kayıt malikinin nüfusta soyadının kayıtlı olmadığının belirlenmesi halinde ise çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince tespit kararı ile yetinilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, mahkemece sadece tespit hükmü kurmakla yetinilmesi gerekirken bozma ilamının aksine, yazılı olduğu üzere karar verilmesi ve bu tür davalarda ilgili sıfatıyla yasal hasım oldukları tartışmasız olan ... Müdürlüğü ve kayyım aleyhine yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği..." gerekçesi ile 2. kez bozulmuştur. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...

                    Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Böyle durumlarda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında belirtilmektedir. “… Kaydı düzeltilecek kişinin nüfusta kayıtlı olmaması durumunda, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi olanağının bulunup bulunmadığı sorununun çözümlenmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu