Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmemiş, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dinlenen tanıkların beyanlarının yeterli olmadığı görülmüştür. Mahkemece isteme uygun olarak dava konusu taşınmazın ... kızı...’e ait olup olmadığının tespiti için; taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, ... muris ... ...’tın verasete esas nüfus kayıt örnekleri getirtilerek, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli....

    Taşınmazın bulunduğu nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmemiş, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dinlenen tanıkların beyanlarının yeterli olmadığı görülmüştür....

      Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Somut olayda davacı ... kaydında kardeşleri ..., ... ve ...'nin kayıtlarının düzeltilmesini istemiştir. Malik ...'...

        Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de tapu kayıt malikinin nüfusta kayıtlı kişi ile aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda; dava konusu 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 2510 sayılı Kanun uyarınca 13.04.1999 tarihinde ... oğlu ... adına tahsisen tescil edilmiştir. Tescilin dayanağı olan belgelerden temlik cetvelinde de malik ismi ... oğlu ... olarak geçmektedir. Zabıta aracılığı ile yapılan araştırmada da ... 'nın ... ve ... isimli iki çocuğunun bulunduğu bildirilmiştir. Nüfus müdürlüğü her ne kadar ... oğlu ... kaydının bulunmadığını bildirmiş ise de jandarma tahkikatı sırasında beyanı alınan ......

          Ancak; Davacının dava dilekçesindeki beyanına göre nüfusta kayıtlı olmadığı ve ölen ablasına ait nüfus cüzdanını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 4/z-ff. maddesine göre 18 yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüğüne geçirilmemiş olan kişiler saklı nüfustan sayılır....

            -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; 1)Dava konusu 4018 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün... adına tesciline esas tüm dayanak belgelerin (kat irtifakı listesi, akit tablosu, mahkeme kararı, kadastro tutanağı, kadastrodan önceki tapu kaydı, vergi kaydı, vekaletname vb) merciinden temini 2) Dava konusu 4018 ada 2 parsel 4 nolu bağımsız bölümün bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden taşınmazın maliki olarak görünen.... kızı ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığının sorulması ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              NÜFUSTA İSİM DEĞİŞİKLİĞİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; murisi babasının adının D... iken, nüfusta yapılan tarama sırasında D... olarak değiştirildiğini, bu değişiklik nedeni ile mağdur olduğunu ileri sürerek nüfusta D... olan baba adının "D..." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinde; davacının baba adı D... olarak geçmektedir....

                Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de tapu kayıt malikinin nüfusta kayıtlı kişi ile aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda da; dava konusu taşınmazların malikleri ... ve ...'nın soyadları nüfus kaydına göre düzeltilmiştir. Mahkeme düzeltme işlemi yaparken tapu kayıtlarını ve dayanaklarını incelemiş, C.Savcılığı ve nüfus müdürlüğü aracılığı ile araştırma yapmış, tanık dinlemiştir. 1-Yapılan araştırma ve incelemeye göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Kayıt malikleri ...'...

                  Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....

                    Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu