Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın nüfus kütüğünde 1995 olan doğum yılının 1991 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Geri çevirme kararından sonra dosyaya konulan Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği'nin 03.01.2011 gün ve 7 no'lu yazısı ekinde bulunan Hasta Kabul Defterinin incelenmesinden ... eşi 1960 doğumlu ...'ın 31.10.1992 günü canlı ikiz kız bebek doğurduğu anlaşılmaktadır. ...'ın nüfusta kayıtlı ikiz çocukları olmadığıda dikkate alınarak tarafların beyanlarına da başvurularak hastanede doğduğunun anlaşılması halinde bu kaydın resmi bir kayıt olduğu göz önünde bulundurularak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dilekçelerinde, küçük ...'in kendi çocukları olduğu halde tescil sırasında yanlışlıkla davalılar amcası ... ile yengesi...üzerine kayıt edildiğini ileri sürerek bu kaydın düzeltilmesini istemişler; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece kayıtlı anne ve baba ... ve...ile anne ve baba olduğu ileri sürülen ...ve ...'...

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, nüfus kaydında anne ve baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın soy bağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davacı gerçekte... ve ...’ın çocuğu olduğu halde nüfusta... ve ... üzerine kayıt edildiğini iddia ederek nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı ...vsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava; ...birlikteliklerinden dünyaya geldiği halde nüfusa evlatlık olarak verildiği ...çocukları olarak kaydedildiği bildirilerek, ... üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile ... üzerine kayıt edilmesini istemiştir. Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle yasaya aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve ...vli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır. ( Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. 2013/1554 K. 13.11.2013 T.) Bu durumda,Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydında anne ve baba adı düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın soy bağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davacılar, gerçekte kendi çocukları olan ...'ın, nüfusta davacı ...'in annesi olan ... üzerine kayıt edildiğini iddia ederek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir....

            bendinde, dava konusu edilen taşınmazlardan 75 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak kayıt maliki ... ...'in baba isminin tapu kaydına "..."olarak yazılması şeklinde hüküm kurulmuş ise de, dosya arasındaki 75 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının "... oğlu ..." adına kayıtlı olduğu tespit olunmakla; bu parsel bakımından davacıların dava açmakta hukuki yararlarının olmadığı sabittir. Tapu kaydında isim tashihi davalarında amaç tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Hüküm kısmının 14. bendinde kayıt maliki "..."nın nüfus kaydında soy isminin yer almamasına karşın hükme "..." olarak geçmesi, hüküm kısmının 18. bendinde yer alan kayıt maliki "..."nin soy isminin nüfusta "..." olduğu halde hükme "..." olarak geçmesi, yine hüküm kısmının 23. bendinde yer alan kayıt maliki "..."ın nüfus kaydındaki isminin "..." olduğu halde hükme "..." olarak geçmiş olması belirtilen bu amaca uygun düşmemektedir....

              Müdürlüğünün temyizi üzerine Dairemizce, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı doğrultusunda; “…Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir. Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, davacının murisinin nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İsminin düzeltilebilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta .... çocuğu olarak görünen ...'in anneleri ... üzerine nüfusuna kaydedilmesi, nüfusta ... oğlu olarak görünen ...'ın da ... çocuğu olmadığı bildirilerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava; nüfus (yaş düzeltilmesi istemli) talebine ilişkindir. "Dava dilekçesinde, davacının 01/01/1970 olan doğum tarihinin 01/01/1968 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, gerçek durumu göstermediği iddia edilen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının aile nüfus kayıt tablosu incelendiğinde; nüfustaki doğum tarihinin 13/10/1964 olduğu, tescil tarihinin ise 19/10/1964 tarihi olduğu, davacının 21/04/1980 yılında evlilik kaydının gözüktüğü, evlilik tarihi 1980 tarihi olsa da davacının sırası ile 1972, 1976, 1981, 1983 ve 1985 doğumlu çocuklarının olduğunun gözüktüğü ayrıca davacı ile aynı doğum tarihli olarak nüfusta kardeşi Zenurre Özbuğur'un 13/10/1964 doğum tarihli olarak nüfusta gözüktüğü anlaşılmaktadır. Davacı duruşmadaki beyanında, okula hiç gitmediğini belirtmiştir. Mahkemeninde kabulünde olduğu üzere mahkemece alınan sağlık kurulu raporlarından davacının iddia ettiği yaş ile rapor, talebi kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti de mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu