Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanunun 38. maddesinin (a) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmadan yabancı mahkeme kararlarının tanınmasında da tenfizde olduğu gibi yargılama yapılır ve karar verilir. Ancak, yabancı mahkeme kararlarının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespiti gerektiği, ihtilafsız kaza kararlarının tanınması veya yabancı mahkeme ilamlarına dayalı olarak Türkiye’de idarî bir işlemin yapılmasında da 42. madde hükmü uygulanacaktır. Somut olayda; Davacının bu davadaki isteği, Türkiye'deki nüfus kütüğünde Batu olan oğlunun adının, Amerikan Mahkemesinde açtığı dava sonucu Nepal olarak değiştirilmesine ilişkin mahkeme kararını infaz ettirmek ve nüfus kütüğüne oğlunun adını Nepal olarak kaydettirmektir. Bu amacına ulaşmak için açtığı davada önce tenfiz ve daha sonradan tanıma istemektedir. Tanıma ve tenfiz taleplerinden hangisi davacının lehine ise ona göre davaya yön vermek gerekir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1424 KARAR NO : 2023/1521 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2023 NUMARASI : 2022/648 ESAS 2023/99 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi-Tanınması İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının evliliklerinin Frederiksberg Asliye Hukuk Mahkemesinin 20 Haziran 2014 tarih BS-P 1980/2013 numaralı kararı ile boşanma ile sonlandığını, kararın kesinleştiğini belirterek yabancı ilamın tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İçişleri Bakanlığı Nüfus Hizmetleri Genel Müdürlüğünün. 1.4.2020 tarihli yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen boşanma kararlarının nüfus kütüğüne tesciline yönelik açıklama belgesi gereğince; bu başvuruların Valilikler tarafından kurulan komisyonlar tarafından değerlendirileceği belirtilmiş, değerlendirme şartları yine bu düzenlemede belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre yabancı mahkeme kararlarının tanıma kararı olmadan nüfusa tescili için idari bir yol öngörülmüş ise de bu idari başvuru taraflara zorunlu olarak ikame edilmiş bir yol değildir. MÖHUK hükümleri kapsamında tanıma ve tenfiz davasının açılması için idari başvuru yolunun tüketilmesi dava şartı olarak öngörülmemiştir. Söz konusu idari başvuru taraflara sunulmuş seçimlik bir hak olarak mevcuttur. İdari başvurudan bağımsız olarak kişilerin dava açma hakkı bulunmaktadır....

      Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58.Maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/377 (İstin T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜNYE 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2019/290 ESAS, 2020/76 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Ünye 3....

        Taraflar, Nüfus Hizmetleri Kanununda öngörülen usuli işleterek tanıma talebinde bulunup talep reddedildiği takdirde MÖHUK hükümlerine göre tanıma talebinde bulunabilecekleri gibi Nüfus Hizmetleri Kanununda öngörülen usule başvurulmaksızın doğrudan müracaatla tanıma talebinde de bulunabilirler. (İzmirli, Ayhan Lale; Nüfus Hizmetleri Kanunu Madde 27/A Çerçevesinde Yabancı Ülkelerde Verilen Boşanma Kararlarının İdari Yoldan Tanınması, s.117) Diğer yandan, adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar, mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir....

        Dava; yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. 5718 Sayılı Yasanın (MÖHUK) "Tenfiz" başlıklı 50. maddesi " (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi için yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır." aynı kanunun "Tanıma " başlıklı 58. maddesi "(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.(2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.(3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır."şeklinde düzenlenmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme ilamının incelenmesinde; davacı erkeğin açtığı boşanma davasında duruşmada, davalıya duruşmanın tebliğ edildiği ve duruşmada hazır olduğu anlaşıldığından davalı kadının ileri sürdüğü vakıların dinlenemeyeceği, davaya konu yabancı mahkeme ilamının kesinleşme şartlarını taşıdığı, ilamın hukuk davalarına ilişkin olduğu, yabancı ilamın Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olduğu, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı, kanunda düzenlenen şartları taşıdığı, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi istemli davada, davalının ancak tenfiz ve tanıma şartlarının mevcut olmadığı, yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut ilamın yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek isteğe karşı koyabileceği ancak davalı açısından bu açıklamalar ışığında itiraz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne...

          nun yabancı mahkemece verilen ilamların tanınmasına ilişkin 58.maddesi, yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesinin yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı olduğunu, tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmayacağını, İhtilâfsız kaza kararlarının tanınmasının da aynı hükme tâbi bulunduğunu, yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usulün uygulanacağını hükme bağlanmıştır. 54/b maddesi ise, yabancı mahkeme ilamının tenfizinde Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmesi şartını getirmiş, 16/1maddesinde; "Soybağının kuruluşu çocuğun doğum anındaki milli hukukuna, kurulamaması halinde çocuğun mutad meskeni hukukuna tâbidir....

            Bozma kararı, mahkeme hükmünde belirtilen iki adet yabancı mahkeme kararının tanınması gerektiğine yönelik olmasına rağmen; mahkemece bozmaya uyulmakla birlikte sadece tanınmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken; hatalı olarak tenfiz ile ...uyruklu olan davacının kapalı bulunan Türk nüfus sicilindeki cinsiyetinin ve isminin de yabancı mahkeme kararına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Herhangi bir nedenle Türk vatandaşlığından ayrılarak, Türk nüfus sicilindeki kayıtları kapalı duruma gelen kişilerin sicillerinde düzeltme yapılamaz (5490 s. NHK.md.14). Açıklanan nedenlerle mahkemenin hükmü hatalı olmakla birlikte, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden (HUMK.md.438/7); hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu