şeklinde olduğunu, Yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep olacağı kabul edildiğini, yine yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, talep edilen ad ve soyadın Türk harflerinden oluşmasının yeterli olduğu ayrıca ad ve soyadın Türkçe olması zorunluluğu bulunmadığı gibi mevzuata uygun şekilde Türkçe harflerden oluşan yabancı ad ve soyadı alınmasının önünde de herhangi bir yasal engel bulunmadığı belirtildiğini, müvekkilinin nüfus kayıtlarında T1 olan ad ve soyadının, toplumda tanınıp bilindiği ve Avustralya vatandaşlığında kayıtlı olduğu şekilde "Desiree Murad" olarak değiştirilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Dava, nüfus kayıtlarında adın düzeltilmesi talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2020/2 ESAS, 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gebze 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/2 Esas - 2020/83 Karar sayılı dosyası incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Yaş Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin 27.04.1948 olan doğum tarihinin, 27.04.1949 olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece, dava reddedilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir." biçimindeki birinci cümlesi, Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.2012 gün, 2011/34 E. 2012/48 K. sayılı kararı ile iptal edildiğinden Mahkemece, esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 26.09.1979 olan doğum tarihinin 16.05.1980 olarak düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, aynı Kanun'un b fıkrasında da ad ve soyadı düzeltmelerinin bu kapsamda bulunduğunun kabul edildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen adının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının 2013/12372 2013/11993 düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi,” aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
nin çocukları olarak görünen ... ve ....'ın anne adlarının iptali ile yanlışlığın düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi (mülga 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesi) hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus Müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 1953 olan doğum yılının 1949 olarak düzeltilmesi istenilmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....