Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 04.02.2009 tarihli Şırnak Devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporlarından; Sekvan'ın 18 yaş ile Süleyman'ın da 15 yaş ile uyumlu olduğu bildirilmiş, mahkemece raporun Adli Tıp Kurumunun istediği kriterlere uygun olmaması nedeniyle gerekli kemik grafilerinin çekilerek yeniden yaş tespitinin istenilmesi üzerine 05.03.2009 tarihli alınan sağlık kurulu raporunda ...'ın 16 yaş ile ...'ın ise 14 yaş ile uyumlu olduğu bildirilmiştir. Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi istenilmiş ve 20.03.2009 tarihli Şırnak Devlet Hastanesi bölümünden radyoloji uzmanının verdiği rapora göre ...'ın 19 yaş ile ...'ın ise 16 yaş ile uyumlu olduğu belirtilmiş ve bu son raporun hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalarda kişilerin gerçek yaşlarının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; raporda davacının yaşının en fazla 40 olabileceği kanaatine varıldığını, bu rapora göre davacının mevcut yaşının büyük yazılmış olduğunun, aslında davacının yaşının küçük olduğunun anlaşıldığını, mahkemenin yaş düzeltmesine yönelik talebin reddinin gerekçesinin soyut kaldığını, davacının yaş düzeltmesine yönelik tanık dinlenmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yaş düzeltilmesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus (yaş düzeltilmesi - ad ve soyadı düzeltilmesi) istemine ilişkindir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; raporda davacının yaşının en fazla 40 olabileceği kanaatine varıldığını, bu rapora göre davacının mevcut yaşının büyük yazılmış olduğunun, aslında davacının yaşının küçük olduğunun anlaşıldığını, mahkemenin yaş düzeltmesine yönelik talebin reddinin gerekçesinin soyut kaldığını, davacının yaş düzeltmesine yönelik tanık dinlenmediğini, eksik inceleme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yaş düzeltilmesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus (yaş düzeltilmesi - ad ve soyadı düzeltilmesi) istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davanamede, 02.03.1969 doğum tarihli davalı ... ile kızı ... arasındaki yaş farkının Medeni Kanuna göre normal yaş sınırları içinde olmadığından, davalı ...'ın doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararının hükme katılan Cumhuriyet Savcısınca görüldüğüne ilişkin herhangi bir kayda ve davalı ...'ın nüfus kütüğüne tesciline esas belgeye dosyada rastlanmamıştır. Davalı ...'...

      Somut olayda, davacı, 01/02/1959 olan doğum tarihinin dosyaya ibraz edilen 19/03/2003 tarihli nüfus kayıt örneğinde 01/02/1954 olarak yazdığı iddiasıyla doğum tarihinin 1954 olarak düzeltilmesini ve nüfusa kayıt edilmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açma hak ve yetkisine sahip oldukları hükmü mevcuttur. Bu tür davalarda basit yargılama usulü uygulanmakta olup, mahkemelerce resen/ doğrudan araştırma esastır. Mahkeme yaşı düzeltilmesi istenenin talebi ile bağlı değildir. Mahkemenin, kamu düzenine ilişkin bulunan resmi sicilleri/nüfus kayıtlarını doğru oluşturmak mecburiyeti vardır. Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir....

      Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada Malatya 1.Asliye Hukuk ve Malatya 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın HMK’nın 382 ve 383. maddelerine göre çekşmesiz yargı işi olduğundan bahis ile görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı tarafından yaş düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada Malatya 1.Asliye Hukuk ve Malatya 1.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın HMK’nın 382 ve 383. maddelerine göre çekşmesiz yargı işi olduğundan bahis ile görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı tarafından yaş düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....

          UYAP Entegrasyonu