Bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesinin nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıktır (Hukuk Genel Kurulu 2013/18-354 E. - 2013/1554 K. 13.11.2013 T.). Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ın nüfusa 19.12.1974 tarihinde tescil edildikleri ve anne adlarının ...olduğunun anlaşılması üzerine; mahkemece, kayıt düzeltme talebinin nüfus kayıt düzeltme davası ile değil soybağının reddi davası ile istenebileceği ve soybağının reddi davasının açılma süresinin geçtiği ayrıca öncekinin değil sonraki kaydın iptali isteneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, mükerrer kaydın iptali davasıdır. Mahkeme kararı dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Davacı bu dava ile ... ve ...'ın nüfus kayıtlarında bulunan...'...
‘ün çocukları gibi tescil edildiğini iddia ederek Muhammet Bingöl‘ün nüfus kaydındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan .... ile ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası bulunmakta birincisi nüfusta anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olduğu ileri sürülen Hanım ile Hasan üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası,.......
Dava, nüfus kayıtlarının değiştirilmesi iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Somut olayda davacı vekili özetle; davacı müvekkilinin ... olarak ....ilçesi, ... de nüfusa kayıtlı bulunduğu halde yanlışlıkla .....olarak ... olarak yeniden kayıt altına alındığını, müvekkilinin mükerrer nüfus kaydından ötürü 27/06/2014 tarihli dilekçe ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden mükerrer nüfus kaydının iptalinin talep edildiğini, genel müdürlükçe verilen cevabi yazıda mahkemeden karar alınması gerektiğinin bildirildiğini, bu nedenle ... şeklindeki kaydın nüfus kaydının iptali ile nüfus kütüğünden terkinine, müvekkiline ait doğru kayıt olan ... şeklindeki kaydın devamına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından davacının iptalini istediği ... şeklindeki kaydın nüfus kaydında anne adının ..., Baba adının ... olup, doğum tarihinin 23.05.1967 olduğu ve nüfusa 11.07.1967 tarihinde tescil edildiği, ...'in nüfus kayıtlarından ise 11.06.1964 tarihinde evlenerek 11.06.1968 tarihinde boşandıkları anlaşılmaktadır....
Somut olayda dava, davacının Rahime ile ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan Rahime ile Mustafa hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi Zahide’nin nüfus kaydına ilişkin ilk talebi nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan Fahrettin Arslan’ın davacının gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise babalık davası olup aile mahkemesinin görevi kapsamındadır. Her iki davanın birlikte açılması halinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.03.2012 tarih ve 2011/2-775 esas 2012/116 karar sayılı ilamı da dikkate alındığında görevli mahkeme aile mahkemesidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/18 ESAS 2020/308 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Mükerrer Kaydın İptali İstemli) KARAR : Milas 3....
Şu durumda zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmî kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir (Özsunay, s. 244; Öztan, B.: Şahsın Hukuku Hakiki Şahıslar, Ankara 1987, s. 184). Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır....
in nüfus kütüğündeki kaydının iptaline karar verilmesini Davanın kabul edilmesi halinde ...'in baba adının değiştirilmesinin yanında nüfus kaydındaki soybağının iptali de gerekeceğinden, dava bu niteliği itibariyle bir nesep davasıdır. Soybağı hukuku ile ilgili davalar 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin görev ve yargılama usullerine dair kanunun 4. maddesinde gösterilen davalardan olup TMK.'nun 282 vd. maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgili olan bu davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Somut olayda davacı kendisinin kimliğinin çıkartıldığı tarihte anne ve babasının gayri resmi olarak evlendikleri için soyadının annesinin bekarlık soyadı olan “...” olarak yazıldığını ileri sürerek kendisinin ve çocuklarının “...” olan soyadının “...”olarak tashihine karar verilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....
un kendi çocuklarıymış gibi nüfusa eşi ve kendisi üzerine kaydettirdiklerini ileri sürerek davalının kendi çocuğu olmadığının tespiti ile nüfus kaydının iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. a-)Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan, nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, b-)Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda; davalı ...'...