nin nüfus kütüğünde mükerrer olan ölüm kaydının iptali istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...'nin nüfus kütüğünde mükerrer olan ölüm kaydının iptali istenmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Soybağı ve miras hukukunu ilgilendiren mükerrer ölüm kaydının iptali istemine ilişkin davada ...'nin mirasçılarının davaya dahil edilmeleri gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınıp taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının ... adındaki mükerrer kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'ın nüfus kaydının düşünceler bölümünde geçen "01.10.1965 tarihinde evlenerek ..."den geldiği açıklaması dikkate alınarak evlenerek geldiği yerin nüfus müdürlüğü ve gerekirse Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden araştırılarak evlenme belgeleri ve nüfus kayıtlarının dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mükerrer olduğu iddia edilen nüfus kaydının düzeltilmesi/iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 15. Asliye Hukuk ve Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi kapsamında mükerrer olduğu iddia edilen nüfus kaydının düzeltilmesi/iptali istemine ilişkindir....
Bu açıklamalar dikkate alındığında; davacının isteminin kendisine ait 2 adet nüfus kaydının bulunduğu, nüfus kayıtlarının hatalı olduğu gerekçesiyle mükerrer yazılmış olan Düzce İli, Kaynaşlı İlçesi, Dipsizgöl Köyü nüfusunda kayıtlı nüfus kaydının iptaline, T1 ile Hülya Yüksel'in aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve bu haliyle davanın gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, yoksa kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilginin doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş olmadığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....
Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi; ölüm tarihinin tescil tarihinden sonra olması gerektiğini, ölüm tarihinin yanlış olduğunu beyan ederek takdiri mahkemeye bırakmıştır. İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Somut dava bakımından kaydı silinmek istenilen kardeşin adına tapu kaydının olduğu, iş bu davanın nüfus kaydının silinmesi davası olup; yukarıda anlatılan mahkeme kararlarına göre kaydı silinmek istenilenin üzerine herhangi bir kaydın olmamasının arandığı, aksi düşüncenin karışıklıklara yol açabileceği ve kamu düzenine aykırılık teşkil edeceği zira iş bu davanın konusunun mükerer nüfus kaydının iptali olup tapu iptali ve tescil davası olmaması kaldı ki; Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken yaşamın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olması karşısında kayden malikin nüfus kaydının silinmesi talebinin reddine karar verilmiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk ve Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen ...'ın mahkemenin yetki sınrları içinde bulunan nüfus müdürlüğüne kayıtlı olmaması gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesi ise, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.. Somut olayda, ...la ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti ile ...'...
ın mükerrer nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 09/07/2014 tarih ve 2014/1 sayılı davanamesi ile; ....'nın nüfus müdürlüğünce alınan ifadesinde, .... isminde sadece bir kardeşinin olduğu, yaklaşık dört yıl önce vefat ettiği, ilçe nüfus müdürlüğünün 28/05/2014 tarih ve 92 sayılı yazılarında .... isminde birden fazla kayıt olduğu ve mükerrer kayıt oluştuğunun belirtildiği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. Maddesine istinaden, ....'nın nüfus kaydının mükerrer olması nedeniyle iptal edilerek nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesi kamu adına talep edilmiş, mahkemece, .......
den ayrıldıktan sonra kendi çocukları imiş gibi davalılar hanesine ... ... ismi ile mükerrer olarak yeniden kaydettirdiklerini ileri sürerek mükerrer kaydın iptali ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep ederek dava açtığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/08/2014 tarihli birinci duruşmasında ise, müvekkilinin davalı ... ... ile nikah olmadan birlikteliklerinden olan çocuğu ...'in, ayrılmalarından sonra davalıların nüfusuna ... olarak yeniden kaydettirdiklerini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.11.2013 tarihli ve 2013/18-354 E. 2013/1554 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, bu türden yanlış ve yanıltıcı beyan ve işlemlerle kanuna aykırı olarak yapılan kayıtların düzeltilmesi, niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mükerrer ölüm kaydının iptaline ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, müteveffa ...'in nüfusta mükerrer ölüm kaydının iptali talebine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davaname kapsamından ve ... Nüfus Müdürlüğü'nün ihbar yazısından mükerrer ölüm kaydı düşülen ...'in ... ilinde vefat ettiği ve ölüm formunda da müteveffanın ölmeden önceki son yerleşim yerinin “...” olduğu anlaşıldığından, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ......