Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

    İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya .... tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (.....sayılı .... kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur....

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; davalı ... 22.07.1992 doğumlu olarak 28.07.1992 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Davacının iddiasında çocuğun gerçek anne ve babası olduğu bildirilen Muhterem ve ... ise ...'nın doğumu sırasında resmi olarak evlidir. Davacının iddialarının doğruluğu kabul edildiğinde çocuk ... ile anne ve babası arasında soybağı Türk Medeni Kanunu 282. maddesi gereği kurulmuş olmaktadır. Davacı, mevcut nüfus kaydında kardeşi ...'un kızı olarak görünen ...'nın ana ve baba yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nın kayden baba ve annesi görünen ......

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'nin ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...

          Somut olayda davacı vekili müvekkilinin nüfusta anne ve baba olarak gözüken Halil İbrahim ve T6 'in kaydının iptalini, bu haneden terkinini, nüfus kaydının düzeltilmesini, gerçek anne ve babası olan T5 ve T3'in soybağının kurulmasını talep etmiş olduğundan davacı vekilinin talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda açıklanan nedenlerle eldeki davayı inceleme görevi Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup bu sebeple Kayseri 3....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur.(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; Davacı ... 11.03.1991 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak babasının beyanı üzerine 14.03.1991 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve ... 14.09.1983 tarihinde evlenmişlerdir. Davacının iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliği içerisinde doğmuş olacak dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacı, ana ve baba yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'in kayden baba ve annesi görünen ... ve .... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....

            Dava mükerrer kayıt iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih....sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası olup, böyle bir dava sonucunda kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmeyeceğinden; davacının birinci talebi gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olan ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden bilindiği üzere çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından). Somut olayda; davacı ... 08.08.1979 doğumlu olarak ... çocuğu olarak baba Bahtiyar Ali bildirimi üzerine 13.09.1979 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve Hatice 03.08.1973 tarihinde evlenmişlerdir. Davacının iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davacı ana ve baba yönünden davacı ...'un kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ....'un kayden baba ve annesi görünen ...yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....

                Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Ne var ki, ikinci talep içerisinde yer alan, küçüklerin genetik babası ... hanesine kayıt istemi; küçüklerin 23/04/2007 ve 18/08/2009 tarihinde gerçek anne ve babası olduğu iddia edilen ... ve ... arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı, evlenme tarihlerinin 10/12/2014 olduğu anlaşıldığından, baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hâkim hükmü ile kurulur....

                  Bir örnekle açıklamak gerekirse olayımızda nüfus kaydının düzeltilmesi ve babalığın tespiti davasının birlikte açılmış olduğunu ve mahkemece her iki davanın da kabul edildiğini varsayalım. Nüfus idaresi soybağına ilişkin davalarda taraf olmadığından bu davaları temyiz edemez. İlgililer de temyiz etmediğinde karar kesinleşir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası ise idare tarafından temyiz edilip “reddi gerektiği” gerekçesi ile bozulduğunda ne yapılacaktır? Nüfus kaydının düzeltilmesi davası bozma sonucu reddedildiğinde....in ....in üzerindeki kaydı devam edecektir. Buna rağmen ....'ın babalığı hakkında kesinleşmiş bir karar da olacaktır. Dolayısı ile iki babalı bir durum ile karşılaşılacaktır. Bu nedenle nufus kaydının düzeltilmesi davasının Asliye hukukta , soybağı davasının Aile Mahkemesinde görülmesi ve soybağı davasının, nufus kaydının düzeltilmesi davasının sonucunu beklemesi sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu