Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın çocuğuymuş gibi yazılı nüfus kaydının iptaliyle, kendi çocuğu olarak nüfusa kayıt edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. (HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'...

      Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, doğum yeri kaydının düzeltilmesi istemli nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istekle bağlı kalmayarak, kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunduğunu dikkate alarak karar vermek zorundadır. Öte yandan, nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir. Somut olayda, davacı nüfus kayıtlarındaki doğum yeri kaydının Tarhuna/Libya olmadığını Gaziantep olduğunu ileri sürmüştür....

      Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu' nun 14. maddesinde yer alan; " Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir " hükmü ile evlenme ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; " Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir " şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir....

      Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu' nun 14. maddesinde yer alan; " Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir " hükmü ile evlenme ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; " Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir " şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; davacının vatandaşlıktan çıkma sebebi ile kaydının kapalı olduğunu ve kapalı kayıtlar üzerinde işlem yapılamayacağını, bunun dayanağının 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 14.maddesi olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden davacının Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilerek Türk vatandaşlığını kaybettiği ve Avusturya vatandaşı olduğu görülmektedir. Bu şekilde davacının kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 14.maddesinde "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soy bağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeni ile bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir....

      Somut olayda davacı vekili müvekkilinin nüfusta anne ve baba olarak gözüken Halil İbrahim ve T6 'in kaydının iptalini, bu haneden terkinini, nüfus kaydının düzeltilmesini, gerçek anne ve babası olan T5 ve T3'in soybağının kurulmasını talep etmiş olduğundan davacı vekilinin talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda açıklanan nedenlerle eldeki davayı inceleme görevi Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup bu sebeple Kayseri 3....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın nüfus kütüğündeki anne kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğunu, Türk Medeni Kanununun 282. maddesine göre "çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur" hükmü gereğince çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti istemi ile açılan dava soybağı değil, doğuran kadının tespitine ilişkin olduğunu, bu nedenle davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde açıldığını, yerel mahkemenin bunun aksini değerlendirdiğini, ancak bu ihtimalde dahi yapılması gerekenin dosyanın görevsizlik kararı ile Aile Mahkemesine gönderilmesi olduğunu, yine sundukları Yargıtay ilamında da açıkça karara bağlandığı üzere DNA testinin gelinen noktada zorluğu ve masraflı olacağı da dikkate alınarak pek çok kişi tarafından bilinen bu hususun tanık beyanı ile ispatı ile yetinilmesini, zorunlu...

      Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır (..., Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s:243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

        Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacıların babası ... 01.03.1946 doğumlu olarak ... ile eşi ...'nın çocukları olarak 14.12.1949 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Somut olayda dava, davacıların babası ...'nın, dede ve ninesi ... ve ...'nın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..... gerçek babasının da nüfus kaydına göre kardeşi olan ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacıların babası ...'...

          UYAP Entegrasyonu